"İçinizde Arap olmayan milletlerin çoğalacağı günler yakındır. Onlar sizin gelirlerinizi ve her şeyinizi gözünüz önünde yiyecekler ve ensenize vuracaklar." On Dokuzuncu Mektuptaki bu hadisin izahı nasıldır? Türkler, Arapları ve kaynaklarını sömürmüş mü?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem, nakl-i sahih ile o zamanda vücudu olmayan Basra ve Bağdat’ın vücuda geleceklerini ve Bağdad’a dünya hazinelerinin gireceğini ve Türkler ve Bahr-i Hazar etrafındaki milletlerle Araplar muharebe edeceklerini ve sonra onlar çoklukla İslâmiyete girecek, Araplara, Araplar içinde hâkim olacaklarını haber vermiş. Demiş ki:
يُوشِكُ اَنْ يَكْثُرَ فِيكُمُ الْعَجَمُ يَاْكُلُونَ فَيْئَكُمْ وَيَضْرِبوُنَ رِقَابَكُمْ
["İçinizde Arap olmayan milletlerin çoğalacağı günler yakındır. Onlar sizin gelirlerinizi ve her şeyinizi gözünüz önünde yiyecekler ve ensenize vuracaklar." (bk. el-Elbânî, Sahîhu´l-Câmi´i´s-Sağîr, 6:268, no. 7736; Tebrîzî, Mişkâtü´l-Mesâbîh, no. 5433)]" (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Altıncı Nükteli İşaret)
Batı devletlerinin ve Amerika’nın Arap devletlerini elinde oyuncak gibi kullanması ve Arap ülkelerinin kaynaklarını yani petrol ve doğalgazını kendi menfaatince kullanması, bu hadisin en güzel tevili niteliğindedir.
Orta Doğu'da Amerika ve Batı devletlerinin etkisi “İçinizde Arap olmayan milletlerin çoğalacağı günler yakındır.” cümlesi ile ifade ediliyor. Bugün Suudi Arabistan ve benzer Arap ülkeleri, Amerika'nın hegemonyası altında ve bütün kaynaklar Amerika tarafından sevk ve idare ediliyor. Petrolden elde edilen milyarlarca dolar Amerika bankalarında ve Amerika ekonomisine hizmet ediyor.
Türklerin Arap dünyasına hükmettiği yıllarda böyle bir sömürü ve kaynak söz konusu değildi. Bilakis Osmanlı oralara kaynak aktardı ve hizmet etti...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Batı ve Amerika da Allah'u a'lem bu hadisin manasına dahildir fakat üstad hazretleri Türkler ve bahr-i hazar etrafındaki milletler diyor açık bir şekilde. Biz Risale-i Nuru mu esas alacağız, bize öğretilen tarihi mi? Nasıl ki Osmanlı'nın son dönemlerinde İslamiyet'e muhalif birçok uygulamalar mevcuttur. Hem emeviler döneminde cahiliyeden kalma menfi milliyetçilik hükmetmiştir. Hem İslam'a aykırı olan saltanat ve riyaset-i şahsiye peygamber efendimizden yaklaşık 30 sene sonra hukumferma olmuştur. Demek müslüman veya türk olması yanlış yapmayacağı, zulmetmeyecegi manasına gelmez. Hem peygamberlerden başka kim var ki bütün efali şeriata muvafık olsun. Belli ki tarihin bazı bölümlerinde bu hadise vucuda gelmiştir.
Üstad hazretlerinin bu ifadelerini iyice tedkik edip izah etmeye çalışmak varken neden üstad hazretlerinin beyanının aksine direk reddediyorsunuz anlamiyorum?