"İfadelerim başkasına benzemiyor. Bir harfin ve bazen bir noktanın yanlışıyla bir mesele değişir, mânâ bozulur." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Aziz, sıddık kardeşlerim,
"Beni merak etmeyiniz; ben sizinle beraber bir binada bulunduğumda bahtiyarım, memnun ve mesrurum."
"Şimdi vazifemiz: Bir müdafaa nüshası Isparta'ya gitsin. Mümkünse, hem yeni hurufla, hem makineyle eski huruf yirmi nüsha çıksın. Hattâ oranın müddeiumumuna gösterilsin. Hem bir nüsha avukatımıza bizzat verilsin ve ayrı bir nüsha da müdüre verip tâ onu da dâvâ vekilimize o versin. Hem Ankara makamatına yeni harfle beraber eski harfle, Denizli'de olduğu gibi, gönderilecek. Mümkünse beş nüsha makamata hazırlansın. Çünkü müsadere edilen Nurlar, eski harfle o makamata, hususan Diyanet Riyaseti heyetine gönderilmiş, sonra buraya gelmiş."
"Hem vekilimiz Ahmed Beye haber veriniz ki, müdafaayı makineyle yazdığı vakit sıhhatine pekçok dikkat etsin. Çünkü ifadelerim başkasına benzemiyor. Bir harfin ve bazen bir noktanın yanlışıyla bir mesele değişir, mânâ bozulur. Hem buraya gelen iki makine, size müsaade verilmezse geri gitsinler. Hem telâş edip sıkılmayınız, meyus olmayınız."(1)
Buradaki ifadeyi iki şekilde anlamak mümkün:
Birincisi, Risale-i Nur'un kelime, cümle ve paragrafları birbiri ile irtibatlı bir bütün gibidir. Bu bütünün bir cüzü ya da parçası ile oynanırsa, ahenk bozulur ve mana tam anlaşılamaz. Sair kitaplarda bu husus ve ilişki tam olmadığı için, bir noktanın, bir kelimenin veya bir cümlenin değiştirilmesi ya da oynanması ile mana ve bütünlük bozulmaz...
İkincisi, “Bir harfin ve bazen bir noktanın yanlışıyla bir mesele değişir, mânâ bozulur” ifadesiyle, Üstad, kötü niyetli siyasetçilerin, basım hatalarından kaynaklanan yanlış manaları aleyhimize kullanabilirler, demek istiyor. Bir zamanlarlar medya; “Müftünün keçisi çalındı" meselesini, "Müftü keçi çaldı” şeklinde haber yapmış ve bunu basım hatası olarak lanse etmişlerdi.
(1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Hem vekilimiz Ahmed Beye " Ahmed bey hakkındas bilgi verirmisiniz?Bekir berk bey o dönemde varmıdır?
Bahsi geçen ağabey; AHMED HİKMET GÖNEN'dir. Hatıralarını okumak için tıklayınız.
Yedinci Rica'da, Ankara kal'asında dört-beş ihtiyarlığın ve hilafet saltanatının vefatı beni mahzun eyledi demiştim.
Ondört sene evvel Eskişehir Mahkemesi bu kelimeye ilişti.
Ben dedim; saltanatın vefatı değil, belki hilafet saltanatının vefatı demişim.
Siz bir "nun"u okumadınız.
Sonra sustular.
(Ondördüncü Şua/Son Posta Gazetesine yazdıranların iltibasları)
Şualar(RNK) - 432
Bu kısım üstadın yukarıdaki ifadelerine güzel bir örnektir.