"İnsan hiçlikten vücuda gelip, taş olmayarak, ağaç olmayarak,.." devamındaki "hayvan kalmayarak" ifadesi ne manadadır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hayvan kalmayarak" ifadesi, insana verilen külli nimetlerin tadad edilmesidir.

"Ey insan-ı müştekî! Sen mâdum kalmadın, vücut nimetini giydin, hayatı tattın, câmid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalâlette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkezâ... Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki, Cenâb-ı Hakk'ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücut mertebelerine mukabil şükretmeyerek, imkânat ve ademiyat nev'inde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden, bâtıl bir hırsla Cenâb-ı Hakk'tan şekvâ ediyorsun ve küfrân-ı nimet ediyorsun?" (Mektubat, 24. Mektup)

Evet, insanın yoklukta kalmayıp en büyük nimet olan varlığa kavuşması, en mükemmel bir hayata mazhar olması; hayat, iman nimetine kavuşması gibi küllî ve büyük nimetler hiçbir şeyle mukayese edilmez.

İmkânat ve ademiyat, insana henüz verilmemiş ve onun da hak etmediği nimetlerdir. Verilmiş nimetlere şükretmeyen insanın, verilmemiş nimetlere gözünü dikerek isyanvarî bir şekilde Allah’a karşı saygısızlık etmesi iman ve kullukla asla bağdaşmaz.

İnsan hiç durmadan gece gündüz ibadet edip şükretse, yine de Allah’ın peşinen verdiği nimetlerin şükrünü ede edemez. Öyle ise insanın hak etmediği başka nimetleri hırsla ve mütehakkimane istemesi, tam bir cehalet ve nankörlüktür.

Konunun bir başka yönü:

İnsan, duygu ve latifelerini iman ve ibadet ile inkişaf ettirmez ise, hayvani bir derekeye düşer, yani hayvandan bir farkı kalmaz. Hayvan gibi sadece yer, içer ve nefsani arzularını tatmine çalışır.

İnsan marifette terakki ederse, tefekkürde derinleşirse imanı ziyadeleşir, hayreti artar, kalbi ve ruhu inşirah eder. Marifet, fazilet, ilim ve irfandan mahrum olan, dünyaya sırf yemek, içmek, güzel yaşamak için geldiğini vehmeden, yaratılış gayesinden bihaber yaşayan, hayatını malayani şeylerle heder eden, nimetleri hiç düşünmeden hayvan gibi yutan, sadece nefsinin süfli arzularını tatmine çalışan insan hayvandan daha aşağı bir derekeye düşer. Nitekim bir âyette mealen şöyle buyrulur: Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta tuttukları yol bakımından, hayvandan da daha şaşkın (ve aşağı) dırlar.” (Furkan Suresi, 44)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.514
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...