"İnsan onda hakiki fail olamaz. Ve nefs-i emmaresi de hasenata taraftar değildir. Belki rahmet-i İlahiye onları ister ve kudret-i Rabbaniye icat eder. Yalnız insan, iman ile arzu ile niyet ile sahip olabilir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsanın hayır ve hasenat işlemesinin önündeki en büyük engellerden birisi de kötülüğü emreden nefistir. Öyle ise iyiliğin esası Allah’ın rahmet ve kudretidir. İnsan bu iyiliğe sadece niyet ve dua ile sahip olur.
Üstad Hazretleri insanın kendisinden sudur eden iyiliklerden dolayı gurura kapılmaması için nefsini "üzümün siyah kurucuk çubuğu"na(1) benzetiyor. Üzüm ağacına takılan şurup tulumbacıkları o ağacın işi olmadığı gibi, insandan sudur eden bütün hayırlar da Allah’ın ihsanıdır. Hiç kimse kendi meziyeti ve serveti ile onlara sahip çıkamaz. İnsanı en mükemmel bir şekilde terbiye eden, mahlukatın en şereflisi olarak yaratan, akıl, şuur ve nutuk gibi en büyük nimetleri ihsan eden Allah’tır. Arıyı bal yapabilecek şekilde terbiye eden Yüce Allah, insanı da hayırlı işler yapabilecek bir fıtratta yaratmıştır. Arı, balıyla; ağaç, meyvesiyle; tavuk, yumurtasıyla; koyun, sütüyle iftihar edemeyeceği gibi, insan da meziyetleriyle, nefis namına, iftihar edemez, iyilikleriyle gururlanamaz.
Bediüzzaman Hazretlerinin buyurduğu gibi; “İnsanın yaptığı kemalât ve iyiliklerde hakkı yoktur; mülkü değildir, onlara güvenemez.”
1) bk. Sözler, On Sekizinci Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü