"İnsanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade sa’y ü gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Habib-i Kibriya Efendimiz (asm.) tebliğ vazifesini yaparken Onun en büyük gayesi Allah’ın rızasıdır. O engin şefkatiyle insanların şirkten tevhide, dalaletten hidayete geçmeleri için büyük bir gayretle çalışmış, müşrikler tabibe düşman olan hastalar gibi o hidayet rehberine karşı çıkmışlarsa da o yılmadan ve her geçen gün daha fazla bir gayretle irşad vazifesine devam etmiştir. Bu halis niyet ve samimi gayret kısa zamanda meyvelerini verdi.
İnsanlara hidayet yolunu göstererek, onları putlara, yıldızlara, ateşe ve batıl şeylere tapmaktan kurtardı; Vahid, Ehad ve Samed olan Zat-ı Zülcelâl’i tanıttırdı, yalnız O’na ibadet edileceğini bildirip tevhidi ilan etti. Yirmi üç sene gibi kısa bir zamanda kalplerdeki kat kat buzları eriterek, yerlerine nice gül ve meyveler yetiştirdi. Bütün insanlığın muhtaç olduğu maddî ve manevî bütün hakikatleri kısa bir zamanda şimşek gibi bir sürat ile ikmal ederek, herkesi istidadına göre saadetin en yüksek mertebelerine çıkardı. İslâm nurunu dünyanın her tarafında parlattırdı. Vahşi ve adetlerine müteassıp insanları vahşetten kurtarıp insanlık âlemine önderlik makamına çıkardı.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Burada ciddiyet kelimesi de önem arz etmekte, şöyle ki;. Bazen çabalarımız zahiren sonuçsuz kaldığında belki o vazifeyi terketmiyoruz fakat şevkimiz kırıldığından o hizmeti biraz formalite icabı ve gayr-ı ciddi bir tavırla, yani yapmış olmak için yapmaya başlıyoruz. Nebiler alehimusselam, Peygamber efendimiz aleyhissalatu vesselam ve üstadımız radiallahu anh ise tam tersi daha bir ciddiyetle o hizmeti yapmışlar.