"Miraç yoluyla beka âlemine girdi." Beka âlemiyle fena âlemi arasındaki mi'rac noktasındaki farklarını izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Beka âlemi, âlem-i ahirettir. Ahiret baki bir âlem olup fena ve zevale maruz kalmayacaktır.
Kabir, âlem-i misal, cennet, cehennem, levh-i mahfuz, âlem-i ervah, âlem-i emir, kabe kavseyn; bu âlemlerin hepsi beka âleminin menzilleridirler. Peygamber Efendimiz (asm) bu âlemlerin istisnasız hepsini mir'ac seyahati ile gezmiş, görmüştür.
Miraç; “Yükselme aleti” demektir. “Peygamber Efendimizin (asm) kabe kavseyn makamına çıkarak rü’yete mazhar olmasını” ifade eder.
Bediüzzaman Hazretleri Otuz Birinci Söz olan Mi’rac Risalesi’nde, “Hakikat-ı Mi’rac nedir?” sualine; “Zat-ı Ahmediyenin (asm) meratib-i kemalatta seyrü sülûkünden ibarettir.” şeklinde veciz bir cevap vermiş ve daha sonra harika bir şekilde izah etmiştir.
Demek ki, mi’racda esas olan, Hz. Peygamber’in (asm.) manevi terakkisidir. Cenâb-ı Hakk, o en sevgili kulunu rüyetine mazhar kılmakla şereflendirmek dilediğinde, onu (asm) böyle bir terakki ve tekâmül yolculuğuna çıkardı. Burada Cenâb-ı Hakk’ı bir makamda görmek değil, bütün mekânları ve makamları geride bırakan ulvi bir mertebede onunla görüşmek söz konusudur.
Dört büyük kitaptan birisinin kendisine indirildiği Hz. Musa (as.) gibi büyük bir peygamber, Allah’ı görmek dilediğinde kendisine şu vahiy gelmişti: “Sen beni göremezsin.” (Araf, 7/143).
Ayette “Ben görülmem” denmeyip de “Sen beni göremezsin.” buyrulmasında, bu rüyete mazhar olacak bir başka peygamberin geleceği müjdesi gizlidir.
Üstad Hazretleri burada mühim bir hakikate dikkat çeker; "Miraç yoluyla beka âlemine girdi.”
Peygamber Efendimiz (asm.) Cenab-ı Hakk’ı, “beka âlemi”nde gördü. Hz. Musa aleyhisselam ise rüyete bu dünyada mazhar olmak istemişti.
Beka âleminde bu en üstün şerefe, derecelerine göre, bütün müminler de mazhar olacaklardır.
Fena âlemi ise, şu içinde yaşadığımız dünyadır. Bu âlem gelip geçicidir, kıyamet ile de tamamen son bulacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü