"İnsibağ" ve "in'ikas" kavramlarını ıstılahi manasıyla açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
İnsibağ ve in’ikas Allah Resulü (asv)'ın manevi azametinin bir şeyde yansıması ve aksetmesi anlamındadır. Nasıl Allah Resulü (asv) bir aynaya baksa, o sevimli sureti ayna içinde görünür ve ayna o suret ile değer kazanır. Aynanın değeri suretinden dolayıdır. Suret gitse aynanın maddesi ayna kadar değer ifade eder. Sahabeler de birer aynadırlar, Allah Resulü (asv)'ın manevi siması o aynaların içinde tezahür ediyor. Hal böyle olunca sahabelerin ruh ve kalp aynasında Allah Resulü (asv)'ın risalet ve nübüvvet sureti irsiyet şeklinde yansıyor, yani o aynalara bir değer ve kıymet katıyor.
Tabiri caiz ise bir cihetle Peygamber Efendimiz (asv)'in manevi şahsiyetinin küçük bir modeli o aynaların içine yerleşiyor, onun genel hatlarını ve azametini küçük ve mütevazi bir şekilde o aynada temsil ediyor.
Tabi aynanın büyüklük ve kabiliyeti ne kadarsa insibağ ve in’ikas da o kadar düşüyor. Mesela Hazreti Ebu Bekir (ra)’in ruh ve kalp aynasındaki insibağ ile bir bedevi sahabenin insibağı aynı değildir.
Allah Resulü (asv)'ın nübüvvetten gelen insibağı ile velayetten gelen insibağı aynı değildir. Nübüvvet mesleği nasıl velayet mesleğinden üstün ise nübüvvet insibağı da velayet insibağından aynı derecede üstündür. Sahabeler direkt nübüvvet insibağına mazhar olurken, sonrakiler Allah Resulü (asv)'ın veleyet insibağı ile muhataplar. Hal böyle olunca en küçük sahabeye en büyük veli yetişemiyor.
Sahabelerin alemine nübüvveti temsil eden küçük Muhammedcik irsiyet olarak yerleşmiş iken, sonraki alim ve evliyaların alemine velayeti temsil eden küçük Ahmedcik irsiyet olarak yerleşmiştir. İnsibağda tam bir temessül manası vardır. Yani Allah Resulü (asv) sahabelerin ruh aynasında bütün vasıfları ile temessül etmiştir, ama aynanın kabiliyetine göre şekilleniyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü