"İşte, bütün o masnuat, bütün onlardan matlup neticeleri nihayet derecede ve gayet güzel bir surette gösterdiklerinden..." Detaylıca izah eder misiniz? Bu tabirlerin; evamir-i tekviniyenin tarifi ve gayesi içerisinde gösterilmelerini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
İnsandaki harika sanatın, bütün ehl-i hikmete parmaklarını ısırttıracak kadar mükemmel olduğu nazara verildikten sonra, bu mucize yaratılışın bütün masnuat için de aynen geçerli olduğuna dikkat çekiliyor.
Her “masnu” yani birer sanat mucizesi olan her mahluk kendisinden “matlup neticeleri nihayet derecede ve gayet güzel bir surette” göstermektedir. Yani her mahluk, niçin yaratılmışsa, tekvinî emirlerle bu kâinat sarayında nasıl bir görev üslenmişse, onu en güzel ve en mükemmel şekilde yerine getirmektedir. Bir mahlukun bu tekvinî emirlere, yani kâinatın nizam ve ahengini temin eden ilahi kanunlara uyması ve itaat etmesi onun hususi ibadetidir. Yirmi Dokuzuncu Mektub’da " 'Vezaif-i eşya' tabir edilen hidemat-ı meşhude, onların ubudiyetlerinin unvanlarıdır..." buyrulmaktadır.
Zatları birbirinden farklı olan mahlukatın tesbihat ve tahiyyatları da kendilerine has bir mahiyet taşımaktadır. Her şey Allah’ı tesbih etmekle birlikte bir taşın tesbihiyle, bir denizin tesbihi, bir kuşun tesbihiyle bir meleğin tesbihi farklılık ve hususiyet arz eder. İşte yarattığı bütün varlıkların vazifelerini, tesbihlerini, tahiyyelerini en güzel şekilde yerine getirmelerinden hasıl olan “iftihar ve memnuniyet ve ferahla tabir edemediğimiz maani-i mukaddese” o kadar yüksektir ki, bütün akıllar toplanarak bir tek akıl olsalar da bunun idrakinden aciz kalacaklar, künhüne yetişemeyeceklerdir.
Künh; “Asıl, hakikat, temel, kök” gibi manalara gelmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü