"İşte, Kur'ân-ı Kerîmin ilim ve hikmet ve mârifet-i İlâhiye cihetiyle servet ve gınâsı ve felsefenin ilim ve ibret ve mârifet-i Sâni cihetindeki fakr ve iflâsını gör, ibret al." İzah eder misiniz?
a. Burada Kur’ân-ı Kerim'in hikmet ve marifet noktasında servet ve gınâsını anlayabiliyoruz. Fakat ilim cihetiyle felsefenin fakr ve iflâsını tam idrak edemiyoruz. Bugünkü bilim ve fen, felsefenin neticesi değil midir?
b. Üstad felsefenin hikmeti değil ibret yönünden diyor, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
a. Bu konu On İkinci Söz'deki harika misalle (cevherlerle yazılan Kur’an misali) çok güzel ortaya konulmuştur. Bu sorunun cevabı o Söz'ün tamamıdır. Burada sadece bir misal vermekle yetineceğiz:
Bir meyveyi “nimet” olarak görmeyen, kendini bu dünyada Rahman’ın misafiri bilmeyen, ağaçları tablacı olarak değerlendirmeyen, yani “Nimetten in’ama geçmeyen ve Mün’imi (nimet vereni) bulmayan” bir insan, o meyve hakkında ne kadar bilgi sahibi olursa olsun “fakr ve iflastan” kurtulamaz. Yani, o adam bu kadar bilgisine rağmen ilim fakiridir, ondan da öteye “iflas” halindedir.
b. Akıl kuvvesi İşaratü’l-İ’caz'da şu şekilde tarif ediliyor:
"Ve keza, kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi gabâvettir ki, hiçbir şeyden haberi olmaz. İfrat mertebesi cerbezedir ki, hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya malik olur. Vasat mertebesi ise hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder; bâtılı bâtıl bilir, içtinap eder."(1)
Aklın üç mertebesinden ikisi batıl birisi haktır. Batıl olanlar aklın ifrat ve tefrit makamları, hak olan ise vasat mertebesidir. İfrat mertebesi cerbeze, tefrit mertebesi gabavet ve vasat mertebesi ise hikmettir. Yani hikmet "hakkı hak batılı batıl" bilmek anlamına geliyor.
Sırat-ı müstakim; şecaat, iffet, hikmetin karışımından hâsıl olan adalettir. Bu sebeple hikmet kelimesi Kur’an yoluna ait ve ona mahsus bir terimdir başka batıl yollara verilemez.
Üstadımızın hikmeti Kur’an’a ibreti de felsefeye izafe etmesinin altında bu incelik yatmaktadır.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Fâtiha Sûresi Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü