"İşte marifetullahta terakkiyat-ı maneviyenin derecatını ve huzurun meratibini bundan anla ve kıyas et." cümlesini biraz açabilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
On Dokuzuncu Söz’de “Rabbimizi bize tarif eden üç büyük, küllî muarrif var.” buyurularak, bunların “Kitab-ı kâinat, Hâtem’ül-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâm ve Kur’ân-ı Azîmüşşan” olduğu beyan edilir.
Bu ders, bizlere kâinat kitabındaki ince meseleleri zerrat penceresinden seyrettirmektedir.
Kâinat, Allah’ın kudret kitabıdır. Bu kitaptaki bütün yazıların esası atomlardır. Bir mahluk, ne kadar iyi bilinir ve tanınırsa, ondaki ilahi sanatlar ve derin hikmetler de o kadar iyi anlaşılır. Bu Lem’a’daki marifet derslerinde ne kadar ileri gidilirse, insanın manevi terakkisi de o kadar ileri noktalara varır. Marifet ziyadeleştikçe de huzurda ilerleme kaydedilir. Yani, insan her neye baksa, onun atomlarla dokunmuş bir kudret mucizesi olduğunu anlar. Hayreti ve muhabbeti ziyadeleşir.
İşte, kâinat kitabının verdiği bu marifat dersleri çok daha ileri derecede “Hâtemü'l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâm ve Kur’ân-ı Azîmüşşan”dan talim edilebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü