"Kader-i ezelî ekser enbiyayı şarkta göndermesi işaret ediyor ki, yalnız hiss-i dinî şarkı uyandırır, terakkiye sevk eder. Asr-ı Saadet ve Tâbiîn bunun bir burhan-ı kat'îsidir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hususan, biz Şarklılar, Garplılar gibi değiliz. İçimizde kalblere hâkim hiss-i dinîdir. Kader-i ezelî ekser enbiyayı şarkta göndermesi işaret ediyor ki, yalnız hiss-i dinî şarkı uyandırır, terakkiye sevk eder. Asr-ı Saadet ve Tâbiîn bunun bir burhan-ı kat'îsidir."(1)
Yani peygamberlerin çoğunluğunun Doğu'da (Asya Kıtası), filozofların ekseriyetinin Batı'da (Avrupa) gelmesi, bu önermeyi teyit ve tekit ediyor. Doğu'da esas olan kalp ve din iken, Batı'da esas olan akıl ve felsefedir.
Doğu toplumlarını ayağa kaldırıp ihya edecek formül, din ilimleri esas olmak suretiyle fen ilimlerinin beraber okutulduğu bir eğitim sistemidir ki, Üstad Hazretleri bu formülü Medresetü'z-Zehra projesi olarak takdim ediyor. Ve bu projenin tatbiki için hem Osmanlı hem de yeni rejim döneminde girişimlerde bulunuyor. Ama maalesef şartların ve zihniyetin müsaadesizliği yüzünden bu girişimler sonuçsuz kalıyor. Belki ta o zamanlarda bu proje hayata geçirilmiş olsa idi, şimdi bu coğrafyanın Batı karşısındaki durumu çok farklı olabilirdi. Üstadımız o medresenin maddi vücudu tahakkuk etmedi, ama ileride inşallah tahakkuk edeceğinin müjdesini veriyor. Ayrıca Nur medreseleri hem fen ilimlerini tahsil eden hem de din ilimlerinde derinliği olan kişilerin bulunduğu ve bu medresenin küçük numunesini taşıyan eğitim kurumları hükmündedir.
Asr-ı saadet ve Tabiin dönemleri bu formül ve projenin tezahür ettiği en parlak dönemlerdir. Evet, Asr-ı saadet ve Tabiin dönemi hem dinin hem de dünyanın en mükemmel göründüğü ve yaşandığı bir dönemdir. Hazreti Ömer (ra) zamanın süper güçleri olan Pers ve Bizans imparatorluklarını dize getirip, onları dağıtması bunun en somut timsalidir.
Ayrıca Şark insanının din ilimlerine daha çok ehemmiyet verdiği ve bununla kendilerini kurtardıklarına en güzel misal, İslam'dan evvel Arap toplumunun içler acısı durumu ile İslam'dan sonraki o destanlaşmış medeniyetlere ev sahipliği yapmaları buna çok güzel örnektir.
(1) bk. Hutbe-i Şâmiye, (Teşhisü'l-İllet).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü