"Kafanı teftiş etsen, malûmatın içinde ne kadar lüzumsuz, faidesiz, ehemmiyetsiz, odun yığınları gibi camid şeyleri bulursun..." İzah eder misiniz, lüzumsuz bilgileri beynimizden silebilir miyiz?
Değerli Kardeşimiz;
Kafamızdaki malumatlar fennî malumatlar ise, onu Allah ve marifeti hesabına kullanabiliriz; faydasız iken faydalı şekle döndürebiliriz. Fennî malumatlara mana-yı harfi, yani Allah’ın sanatı ve eserleri şeklinde bakabilirsek, o malumatlar marifete dönüşür.
“Kezâlik, Allah'ın hesabına kâinata bakan adam her ne müşahede ederse ilimdir. Eğer gaflet ile esbab hesabına bakarsa, ilim zannettiği şey de cehil olur." (Mesnevi-i Nuriye)
Şayet kafamızdaki malumatlar marifete dönüşmesi mümkün olmayan ilimler nev’inden ise, onları yeni ve imanlı ilimler ile hafızamızın dehlizlerine ve karanlık köşelerine itebiliriz. Nasıl karanlık bir odaya ışık girdikçe karanlık kaçar ve gizlenir, inşaallah biz de kafamızın karanlık noktalarına iman ışığı ve marifet nuru gönderirsek, o noktalardaki karanlıklar aydınlığa ve hidayete terk-i mevki eder.
İnsan hafızası zaten bir arşiv gibidir, kullanılmayan bilgileri belki yok etmez, ama onu ücra köşelere göndererek yeni malumatlara kapı ve yer açar. Öyle ise hafızamızdaki lüzumsuz bilgileri bir nevi sürgüne göndererek, zihnimizi, beynimizi, aklımız ve hafızamızı yeni lüzumlu, faydalı ve nurlu bilgiler ile mücehhez kılabiliriz.
"Hafıza-yı beşer nisyan ile maluldur." sözü bizim için güzel bir nimettir. Nitekim Üstad Hazretleri de unutmanın büyük bir nimet olduğuna şu şekilde işaret ediyor:
"Zaman olur ki, adem-i nimet, nimettir"
"Hafıza bir nimettir. Fakat ahlâksız bir adamda, musibet zamanında nisyan ona râcihtir."
"Nisyan da bir nimettir. Yalnız her günün âlâmını çektirir, müterâkim olmuş âlâmı unutturur."(1)
"İ'lem eyyühe'l-aziz! İnsan nisyandan alındığı için, nisyana müptelâdır. Nisyanın en kötüsü de nefsin unutulmasıdır..."(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, Lemeât.
(2) bk. Mesnevî-i Nuriye, Şûle.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü