"Meyus ve ümitsiz bir hastaya manevî bir tesellî, bazan bin ilâçtan daha ziyade nâfidir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Ümidi tükenmiş, ruhu daralmış, maddî sebeplerden beklentisi bitmiş bir hastaya verilecek en faydalı teselli, en tesirli ilaç, imana dair nasihatlerdir. Düşünün dördüncü evreye gelmiş bir kanser hastasına hangi felsefi doktrin, hangi psikolojik terapi teselli verip onu teskin edebilir. Maddî ilaçların ve terapilerin faydası kabir kapısına kadardır. Kabirden sonrası için bir mana ifade edemiyorlar.
Yani ölümün bir hiçlik değil, ebedî ve yeni bir hayatın başlangıcı olduğunu o kanser hastasına telkin etmek ve teselli vermek bin maddî ilaçtan daha faydalı daha tesirli ve daha teskin edici değil de nedir acaba?
Mü’min, her şeyin tedbir ve dizgininin Allah’ın kudret elinde olduğunu bildiği için, hiç bir şeyden endişe ve telaş etmez. Mü’min bilir ki, Allah bir musibeti alnına yazmış ise, bundan kurtuluş yoktur. Eğer yazılmamış ise, hiçbir kuvvet o musibeti onun başına bela edemez. Bu tevekkül ve düşünce, mü’mini rahatlatır ve cesur kılar. İşte bu düşünce bir nevi psikolojik yükün, yani hâdiseler karşısında endişe ve telaş etmenin tevekkül vasıtası ile kadere atılması demektir.
Ekseriyetle hastalıklar ölüme sebebiyet verdiği için, insanlar hastalıktan korkarlar. Zaten inanmayan biri ölümü bir yokluk ve hiçlik olarak gördüğü için korkar. İmanı olmayan kişi, dünyada Üstadın ifadesiyle “sahipsiz, hamisiz” bir hayat yaşamakla, ölümü hiçlik karanlığı olarak görmekle büyük bir ızdıraba düşer. Dünyevî servetleri, makamları ve sair imkânları bu boşluğu doldurmaz ve böyle bir insan mes’ud olamaz.
- YAN ETKİSİ OLMAYAN BİR İLAÇ; HASTALAR RİSALESİ.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü