"Keşif" ve "Şuhud" münasebeti nasıldır?
Değerli Kardeşimiz;
Keşf: Gizli kalmış bir şeyin Cenab-ı Hak tarafından birisine ilham olunması ile o şeyin meydana çıkarılmasıdır. Perdeli olan ve zahir hislerle bilinmesi çok zor olan iman hakikatlerinin, Cenab-ı Hakk’ın ihsanı ile bilinmesidir. Bu husus sadece velilere has değildir, avam insanlarda da bazı keşifler olabilir.
Meselâ; Risale-i Nurlar temsil ve teşbih metodu ile iman hakikatlerini avam insanların kalp ve ruhuna nakşetmiş, bir cihetle onlara da manevî bir keşif yaptırmıştır denilebilir.
Şuhud: Kâinatta tevhid delillerini aynen seyretmek, İlâhi ve gizli sırları Allah’ın izni ile müşahede etmektir. Yani tevhid ve imana dair delilleri gözle görecek derecede kati bir kanaat sahibi olmak demektir. Hakikat nazarıyla bakıldığında meşhudat-ı âlem Allah’tandır ve ancak O’na delâlet eder. Her şeyin Cenab-ı Hakk’a olan delaleti şuhudi bir hakikattir ve ıtlak içindedir.
Keşif şuhuda göre alt bir makamdır. Meselâ; ahirete imanı kalp ve ruhunda keşfeden (hazmeden) birisi ile ahreti gözü ile gören birisi aynı derecede değildir.
Risale-i Nurlar, derecesine göre talebelerine her iki makamı da manayı da veriyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar