"Hiçbir şey yoktur ki, onu hamd ile tesbih etmesin." ayetini ve tahavvülat-ı zerratla alakasını açabilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İsra suresinin 44. ayetinin bir kısmı olan bu ayet, bütün varlıkların Allah'ı hamd ile tesbih ettiğini ilan ediyor. Ayetin tamamının meali şöyle:
"Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar onu tesbih eder; onu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız (anlamazsınız). O Halîmdir, Bağışlayıcıdır."
Her bir varlık lisan-ı haliyle Allah'ı zikreder, fakat tefekkür etmeden bunu görmek mümkün değildir.
Bu hakikat Onuncu Söz'de şu şekilde izah edilmektedir:
"Çünkü mesela havanın her bir zerresi, her bir çiçekle her bir meyveye, her bir yaprağa girer ve işleyebilir. İşte şu zerre, eğer memur olmazsa, bütün girebildiği ve işlediği masnuların tarz-ı teşkilâtını ve suretlerini ve heyetlerini bilmek lazımdır, ta içinde işleyebilsin. Demek muhît bir ilim ve kudrete mâlik olmalı ki böyle yapsın."
"Meselâ, toprakta, her bir zerresi, kabildir ki, muhtelif bütün tohumlar ve çekirdeklere medar ve menşe olsun. Eğer memur olmazsa, lazım geliyor ki, otlar ve ağaçlar adedince manevi cihazat ve makineleri tazammun etsin. Veyahut onların bütün tarz-ı teşkilâtını bilir, yapar, bütün onlara giydirilen suretleri tanır, dikebilir bir sanat ve kudret vermek lazım gelir."
"Daha sair mevcudatı da kıyas et. Ta, anlayacaksın ki, her şeyde aşikâre vahdaniyetin çok delilleri var. Evet, bir şeyden her şeyi yapmak ve her şeyi bir tek şey yapmak, her şeyin Hâlıkına has bir iştir."
وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ ferman-ı zîşânına dikkat et. Demek, Vâhid-i Ehadi kabul etmemekle, mevcudat adedince ilahları kabul etmek lazım gelir." (Sözler, Onuncu Söz, Mukaddime)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü