Kur’an-ı Kerim'in "Avalim-i uhreviyenin mukaddes haritası" olmasını izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Yani Kur'an ahiret âlemlerinin mukaddes haritasıdır. Kur'an, nuruyla dünyayı aydınlattığı gibi ahireti de aydınlatır.
Dünya ve ahiret, Allah’a nisbetle dün ve yarın gibidir. Kur'an’ı okuduğumuzda, başta cennet ve cehennem olmak üzere ahiretin menzillerini görür, hatta oralarda tahakkuk edecek konuşmalardan haberdar oluruz. Mesela, Saffat Suresi’nde cennet ehli birinin arkadaşlarıyla olan muhaveresi anlatılır. (Saffat, 37/50-59)
İbrahim suresinde ise, cehennemden bir tablo bize sunulur. (bk. İbrahim, 14/22) Cehennem ehli şeytanın etrafında toplanıp “Senin yüzünden buraya düştük!..” diye sitem etmekte, o ise tam bir şeytanlıkla işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır.
Kur'an Allah’ın ezelî ilminden süzülüp gelen bir kelam olduğu ve Allah’ın ilmi her şeyi kuşattığı için, Kur'an da aynı şekilde kuşatıcıdır. Allah’ın ilmi ezelî ve ebedî olduğu için her şey onun dairesinde ve her âlem onun raiyetindedir. Öyle ise Kur'an bu ezelî ilme dayanarak bize o gaybi âlemlerden ve nihayetsiz imkânlardan doğru ve sadık bir şekilde haberler verecektir.
Avalim-i uhreviye, ahiretteki âlemler demektir ki, o âlemleri insanın aklı ile görüp ihata etmesi mümkün değildir. Öyle ise o âlemleri kuşatan ve âdeta o âlemlerin haritasını çizip insanın nazarına takdim eden küllî ve ezelî bir nazar lazımdır ki, bu ancak ezelî ilimden gelen Kur'an olabilir.
Evet, Kur'an bize gaybî olan o âlemleri en ince teferruatına kadar izah edip oraları bize âdeta resmediyor. Ayetleri ile oraların haritasını bize izah ediyor. Cennetin ırmaklarından tut, cehennemin dehşetli derelerine kadar, hepsini bize tarif ve ispat ediyor.
Kur'an bütün gaybî âlemlerin bir haritası gibidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü