Kur’an-ı Kerim'in; "Başlarında şifre bulunan bir muhabere mecmuası" olmasını nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Bu sualin cevabını Üstad Hazretlerinin kendi ifadeleriyle vermek durumundayız:
"Sûrelerin başlarındaki huruf-u mukattaa İlâhî bir şifredir; has abdine, onlarla bazı işaret-i gaybiye veriyor. O şifrenin miftahı, o abd-i hastadır, hem onun veresesindedir. Kur'ân-ı Hakîm madem her zaman ve her taifeye hitap ediyor; her asrın her tabakasının hissesini câmi çok mütenevvi vücuhları, mânâları olabilir. Selef-i Sâlihîn ise, en hâlis parça onlarındır ki, beyan etmişler. Ehl-i velâyet ve tahkik, seyr ü sülûk-ü ruhaniyeye ait çok muamelât-ı gaybiye işârâtını onlarda bulmuşlar..."(1)
“Surelerin başlarındaki huruf-u mukattaa, İlahî bir şifredir. Beşer fikri ona yetişemiyor. Anahtarı, ancak Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dadır."
"Şifrevari şu huruf-u mukattaanın zikri, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın fevkalâde bir zekâya mâlik olduğuna işarettir ki ; Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm remizleri, îmaları ve en gizli şeyleri sarih gibi telakki eder, anlar.”(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Birinci Kısım.
(2) bk. İşâratü’l-İ’caz, Bakara Suresi, 1. Ayetin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü