Dördüncü Esas
İçerikler
-
"Kur’ân’ın bütün kelimat-ı İlâhiye içinde cihet-i ulviyetini..." cümlesinde "bütün kelimat-ı İlâhîye" ifadesiyle kastedilen mana nedir?
-
Dördüncü Esas'la ilgili; kelamlar mukayese edilirken, Kur’ân-ı Kerim'le diğer semavî kitaplar mı nazara veriliyor, beşerî kelamlar da bu mukayeseye giriyor mu?
-
On İkinci Söz Dördüncü Esas ile alâkalı; Birinci temsile misal verebilir misiniz? İkinci temsilde karanlıklı hane veya dam altındaki bağ neresidir? Neden her zaman kullandığımız ayna misalini burada bırakıyoruz?
-
Akıl ve kalp ittifakını nasıl anlamak lazım?
-
"Eğer yerdeki ağaçlar kalem olup, denizler mürekkep olsa, Cenab-ı Hakk’ın kelimatını yazsalar, bitiremezler" âyetini nasıl anlamalıyız? Zira Kur’ân-ı Kerim 6666 âyettir, kelimatı da bellidir ve sayılıdır. Burada yazmakla bitmeyen kelimat nedir?
-
"Şu nihayetsiz kelimât içinde en büyük makam Kur'ân'a verilmesinin sebebi şudur ki;.." Burada belirtilen sebebi açıklar mısınız?
-
Kur’an’ın İsm-i Azam'dan gelmesi ne demektir?
-
Kur’an’ın "her ismin âzamlık mertebesinden gelmiş olması" ne demektir?
-
Kur’an’ın, rububiyet-i mutlaka cihetinden bir mükâleme olması ne demektir?
-
Kur’an-ı Kerim'in; "Başlarında şifre bulunan bir muhabere mecmuası" olmasını nasıl anlamalıyız?
-
"İşte bu sırdandır ki; Kelamullah ünvanı, kemal-i liyakatla Kur’ana verilmiştir." ifadesinde, diğer İlâhî kelamlara bu unvanla niçin bakamıyoruz?
-
Kur’an-ı Kerim'in "ism-i azamdan ve her ismin mertebe-i azamından gelen" ve "ism-i azamın muhitinden nüzul ile arş-ı azamın bütün muhatına bakan, teftiş eden hikmetfeşan bir Kitab-ı mukaddes" olmasını izah eder misiniz?
-
"İlahî kelamların hususiyet ve külliyet cihetinde dereceleri muhteliftir." ifadesini nasıl anlamalıyız? Kur’an-ı Kerim’in "bütün kâinatın Halikı unvanıyla Allah’ın kelamı olması" ne demektir?
-
"Kalbin telefonu ile vasıtasız münacat eden bir veli der: Kalbim Rabbimden haber veriyor. Demiyor: Rabbül âleminden haber veriyor. Çünkü yetmiş bine yakın hicapların nispet-i ref’i derecesinde mazhar-ı hitap olabilir." İzah?
-
On İkinci Söz'ün sonunda bazı âyetler zikrediliyor ve Kur’ân'ın ism-i azamdan ve her ismin azamlık mertebesinden gelmesini bir parça olsun fehmetmek için bu âyetlerin küllî, umumî, ulvî ifadelerine bakmamız isteniyor. Bu konuyu biraz açıklar mısınız?
-
"Eğer Kur'an'ın ism-i a'zamdan ve her ismin azamlık mertebesinden geldiğini bir parça fehmetmek istersen,.." cümlesinden sonra örnek verilen ayetlerin cümle ile net bağlantısını kuramadım, açıklar mısınız?
-
"Başlarında “elhamdülillah, sebbehe ve yüsebbihu” bulunan surelerin başlarına dikkat et ki, bu sırr-ı azimin şuaını göresin,.." ifadesinde geçen ve Kur’ân'ın sırr-ı aziminin şuaını gösteren hakikatler nelerdir?
-
"Elif-lâm-mim, elif-lâm-ra, hâ-mim'lerin fatihalarına bak; Kur’an'ın Allah’ın yanında ehemmiyetini bilesin." deniliyor. Bu hususta bilgi verir misiniz?
-
"Enbiyaya gelen vahyin ekseri melek vasıtasıyla olduğunu ve ilhamın ekseri vasıtasız olduğunu anlarsın?" Burada vasıtasız derken, iletişimin vasıtasız olması daha iyi değil midir?
-
"Hem Miracın sırr-ı lüzumunu, yani ta semâvâta, ta Sidretü’l-Müntehâya, ta Kab-ı Kavseyne gidip, اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ olan Zât-ı Zülcelâl ile münacat edip, tarfetü’l-aynda yerine gelmek sırrını anlarsın." cümlesini açıklar mısınız?
-
Şakk-ı Kamer'in Resul-i Kibriya'nın risaletinin mucizesi, mi’raçın dahi, bir mucize-i ubudiyet olduğu belirtiliyor. Mi’raç nasıl Peygamber Efendimizin ubudiyetinin mucizesi oluyor?