"Kur’ân-ı Mucizü’l-Beyan, o derece cismanî lezzetleri sarih bir surette beyan eder ki, başka te’villerle..." Deccal ve mehdinin "şahs-ı manevî" olduklarını ifade etmek te'vil değil mi?
Değerli Kardeşimiz;
Evvelâ, Üstad Hazretleri mehdi ve deccalın şahıs olduğunu inkâr etmiyor. Elbette mehdi ve deccal şahıstır ve ahir zamanda gelecektir. Üstad Hazretlerinin ifade ve te’vil ettiği husus, mehdi ve deccalın bir cereyan ve şahs-ı manevînin mümessilleri olacağı hususudur. Zaten adetullaha uygun olan da budur. Yoksa bir şahsın çıkıp dünyanın şeklini ve seyrini tek başına değiştirmesi adetullah açısından mümkün ve kabil değildir. Lakin mehdi ve deccal o cereyanların çekirdeği ve esası olması ciheti ile harikulade bir makama sahiptirler. Zaten hadislerdeki te’vil ve tabir isteyen incelikler de bu noktaya bakıyor.
İkincisi, Kur’an ayetlerinin yüzde doksanı muhkemdir. Yani mânası zahirî ve sarihtir ki, te’vile ve içtihada açık değildirler. Hiç kimse bu ayetleri te’vil ve tabir edemez. İşte cennet ve cennetteki cismanî hayat böyle muhkem ayetlerle sabit olduğu için, bunlar te’vil ve tabir edilemezler, edilseler küfür olur.
Bir de Kur’an ayetlerinin yüzde on nisbetinde müteşabih kısmı vardır ki, yani mânası kapalı ve te’vil isteyen ayetleri vardır ki, bu ayetlerin rasih ve derin âlimlerce te’vil ve tabir edilmesi zaruridir. Her âlim bile ondan hüküm çıkaramaz. O sahada derinleşmiş olmak lazımdır. Bir ayette mealen şöyle buyurulur: “Sana bu kitabı indiren O’dur. Bunun ayetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu ayetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne çıkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te’vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler. Hâlbuki onun te’vilini Allah’dan başka kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar, “Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır.” derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.” (Âl-i İmran Suresi, 3/7)
Aynı durum hadislerde de caridir. Yani hadislerin de muhkem ve müteşabih olanı vardır. Bilhassa Mehdi ve Deccal ile alâkalı hadisler müteşabihtir, te’vil ve tabir istiyorlar.
Üçüncüsü, Kur’an’da Mehdi ve Deccal ile alakalı muhkem ayetler yoktur. Kim var derse, buyursun ispat etsin. Hatta müteşabih ayetler de bulunmuyor. Sadece ayetlerin işarî ve remzî mânalarından tahriç yolu ile bir şeyler bulunabilir. Mehdi ve Deccal mefhumlarını hadislerde müteşabih olarak görüyoruz. Bu da ehilleri tarafından izah ve te’vil istiyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar