"Maddi musibetleri büyük gördükçe büyür, küçük gördükçe küçülür." Maddi ve manevi musibeti nasıl anlayabiliriz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Maddi musibetler sel, deprem, yangın, kıtlık, hastalık gibi maddi afatlardır. Manevi musibetler ise başta imansızlık, günahlar, kalbi hastalıklar ve kötü ahlak gibi şeylerdir.

Maddi musibetlerin sabırsızlık ve itiraz ile ruhu ve kalbi yaralaması, onu ayrıca manevi musibete döndürüyor. Böylece maddi musibet, ikileşmiş oluyor. Ama maddi musibetlerin kader cihetine teslim olan tahkiki iman sahipleri, bunları musibet olarak değil; ihtar ve ikaz olarak telakki ediyorlar. Musibetlerin kimden geldiğini bilen, arkasındaki şefkat tecellilerini, Rahmân’ın iltifatını gören birisi için maddi musibetler, ilahi birer hediye hükmündedirler.

Mesela zelzeleden dolayı evi yıkılan veya bağını, tarlasını sel götüren bir mümin elbette üzülür; ama bunu kaderin bir cilvesi olarak görür ve asla isyan etmez. İsyan etmediği müddetçe o musibet sadece maddi zarar vermiş olur. Ama “Bu musibet niçin başıma geldi?” der, kaderi tenkit eder ve isyan ederse, o zaman musibet ziyadeleşir, manevi musibete dönüşür.

Ayrıca maddi ve manevi musibetlerin farkları şöyle sıralanabilir:

- Maddi musibetler ilahi bir hediye, manevi musibetler ise bir cezadır.

- Maddi musibetler insanın sabır ve tevekkülünü artırırken, manevi musibetler şükrü azaltır ve sabır kuvvetini zayıflatır.

- Maddi musibetler -menfi ubudiyet hükmünde olduğundan- insanın sevabını artırırken, gıybet, haset, yalan, suizan gibi manevi musibetler ise insanın ibadetlerini ateş gibi yakar, bitirir.

- Maddi musibetler insanı Allah'a yaklaştıran bir kamçı hükmünde iken, manevi musibetler ise Allah'tan uzaklaştırır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 9.831
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...