"Mantıkta mukarrerdir, mahsûsattaki vehmiyat bedihiyattandır." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Elâ! Ey mantıksız miskin! Neredesiniz? Bakınız. Mantıkta mukarrerdir, mahsûsattaki vehmiyat bedihiyattandır. Eğer bu bedaheti inkâr ederseniz, size nasihate bedel tâziye edeceğim. Zira ulûm-u âdiye sizce ölmüş ve safsata dahi hayat bulmuş derecesindedir."(1)
Mahsusat makulatın zıddıdır, yani hissi olan bir şey akli olan bir şeyin zıddıdır. Hissiyatta akıl ve mantıktan ziyade hayal ve vehim baskındır. Bu yüzden "Hissi olan şeylerde vehim ve kuruntu çok ve net bir şekilde görülür." diye mantıkta bir kaide ve kural olarak kabul edilmiştir.
Tarihte mitolojilerin kahir ekseriyeti bu hissiyat ve vehmiyatın bir mahsulüdür. Aklın hakim olduğu dönemlerde mitolojik değerler dışlanmış, yerine mantık ve bilim hükmetmiştir.
(1) bk. Muhakemat, Birinci Makale (Unsuru'l-Hakikat), On İkinci Mukaddime.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (23. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü