Melekler hayr-ı mahza kabil olarak yaratıldıkları için, insanlar gibi mükâfat görmüyorlar. Şeytanların yaratılmaları sırf şer olduğuna göre ceza görmeleri nasıl oluyor?
Değerli Kardeşimiz;
Melekler ile şeytanları kıyaslamak doğru değildir. Zira melekler imtihana tabi değildir; cinler taifesinden olan şeytanlar, irade sahibidirler ve imtihana tabidirler. Bu sebeple cinlerden olan şeytanlar cezaya müstahaktırlar, zira fesat ve şeytan olmayı kendi hür iradeleri ile seçmişlerdir ve şeytanlar ebedî olarak cehennemde kalacaklar. Şeytanlar için de tövbe ve istiğfar kapısı kapalı değildir; lakin onlar bu kapıyı kendi iradeleri ile ebedî olarak kapatmışlardır. Yoksa Allah’ın cebri ile bunlar şeytan olarak yaratılmış değildirler.
Melekler ise; sadece hayır ve itaat için yaratılan varlıklardır; cezaya tabi değildirler, mükâfata layıktırlar. Meleklerin şerre kabil olmamaları mükâfat görmeyecekleri manasına gelmez.
Lakin Üstad Hazretleri, meleklerin lezzet ve mükâfatlarının diğer mahlukatınkinden farklı olduğunu şöyle izah ediyor:
"Birinci kısım: Temsilde memlüklere misal melaikelerdir. Melaikeler ise, onlarda mücahede ile terakkiyat yoktur. Belki her birinin sabit bir makamı, muayyen bir rütbesi vardır. Fakat onların nefs-i amellerinde bir zevk-i mahsusaları var, nefs-i ibadetlerinde derecatlarına göre tefeyyüzleri var. Demek, o hizmetkârlarının mükâfatı, hizmetlerinin içindedir. Nasıl insan ma, hava ve ziya ve gıda ile tagaddî edip telezzüz eder. Öyle de melekler zikir ve tesbih ve hamd ve ibadet ve marifet ve muhabbetin envarıyla tagaddî edip telezzüz ediyorlar."(1)
1) bk. Sözler, Yirmi Dördüncü Söz, Dördüncü Dal.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Soruyu soran arkadaş şeytanların yaratılışı sırf şer demiş. Fakat bu doğru değil. Şeytanın yaratılması neticesi itibariyle hayırdır.
"Her şeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki her şey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hadiseler var ki, zahiri çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var.