Dördüncü Dal
İçerikler
-
Dördüncü Dal’a esas teşkil eden ayet-i kerimeyi kısaca izah eder misiniz?
-
Yirmi Dördüncü Söz'de geçen secde ayetini bilmeden okuyanların ve secde etmeyenlerin durumu nedir; okuyan kişi de bilmiyor ve cemaate de bildirmiyorsa ne yapmak gerekir?
-
"Her şey Cenab-ı Hakk’a secde ve ibadet ve hamd ve tesbih eder. Fakat ibadetleri, mazhar oldukları esmalara ve kabiliyetlerine göre ayrı ayrıdır, çeşit çeşittir." İbadetler kabiliyetlere ve tenevvü-ü esmaya nasıl bakıyor?
-
Söz konusu şehrin veya muhteşem sarayın binası için istihdam edilen ameleler dört nevi midir? Başka nevden ameleler de olabilir mi?
-
"Azim bir malikü’l-mülk, büyük bir şehri veya muhteşem bir sarayı bina ettiği vakit, o zat dört nevi ameleyi onun binasında istihdam ve istimal eder." İzah eder misiniz?
-
Birinci nevi amele bahsinde onların rütbeye ve maaşa muhtaç olmamaları ne manaya gelmektedir? En saf ve halis hizmeti bu nevi ameleler mi yapmaktadır?
-
"Seyyidlerinin medhinden ve vasfından ne deseler, onların zevkini ve şevkini ziyade eder... Hem o seyyidin namıyla, hesabıyla, nazarıyla işlere bakmalarından da manevi lezzet buluyorlar." Nebatat ve cemadatın zevk şevkleri nasıl oluyor, izah eder misiniz?
-
İkinci nevi ameleler "âmi hizmetkârlar” olarak tavsif ediliyor. Burada "âmilik"ten ne anlaşılabilir?
-
"O Malik-i Zîşan onları istimal ediyor. Kendi fikriyle ve ilmiyle onları çalıştırıyor. Onlara layık bir cüz'î ücret dahi veriyor." Bu âmi hizmetkârların cüz’î bir ücrete ne ihtiyaçları var?
-
"Onlara layık bir cüz'î ücret dahi veriyor." Bu ikinci şık amelelerin ücretleri ne olabilir?
-
"Bilkuvve bir kabiliyet ve bir istidat fiil ve amel suretine girse, inbisat ile teneffüs eder, bir lezzet verir." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Şu kısım hizmetkârların ücret ve maaşları yalnız yem ve şu lezzet-i maneviyedir." Bu hizmetkârların "lezzet-i maneviye" almalarını nasıl anlamalıyız?
-
Dördüncü kısım amelelerin "derecat ve rütbelerine göre, derece derece maaşları" olmasının sebebi nedir, neden değişik maaş veriliyor?
-
Cenab-ı Hakk'ın "Bani" isminin bizdeki ve kâinattaki tecellisi nasıldır?
-
Cemadatın lezzeti ve ücreti olabilir mi? Eğer müekkel melekler bu vazifeyi deruhte ediyorsa, cemadatın telezzüzünü nasıl anlamalıyız?
-
Meleklerin nefs-i amellerinde bir zevk-i mahsusalarının bulunmasını ve nefs-i ibadetlerinde derecatlarına göre tefeyyüzlerinin olmasını izah eder misiniz?
-
Meleklerin ibadetlerindeki tefeyyüz ve amellerindeki zevk-i mahsus onları niçin terakki ettiremiyor?
-
Meleklerin zevk ve telezzüzünü nazara verirken; insanın ma, hava, ziya ve gıda ile telezzüz etmesi misal olarak veriliyor. Bu meseleyi biraz açabilir misiniz?
-
"Melekler zikir ve tesbih ve hamd ve ibadet ve marifet ve muhabbetin envarıyla tagaddi edip telezzüz ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
-
Melekler hayr-ı mahza kabil olarak yaratıldıkları için, insanlar gibi mükâfat görmüyorlar. Şeytanların yaratılmaları sırf şer olduğuna göre ceza görmeleri nasıl oluyor?
-
"Onun tecelliyat-ı cemaliye ve celaliyesinin müşahedesiyle kazandıkları tenaumda öyle bir saadet-i azime vardır ki, akl-ı beşer anlamaz, melek olmayan bilemez." Meleklerin müşahedeleri nasıldır? Gözle görmek gibi mi, eserden müessire ulaşmak tarzında mı?
-
"Meleklerin bir kısmı âbiddirler, diğer bir kısmının ubudiyetleri ameldedir. Melâike-i arziyenin amele kısmı bir nevi insan gibidir..." Devamı ile izah eder misiniz?
-
"Hayvanatın taifelerine Halık-ı Zülcelal'in emriyle, izniyle, hesabıyla, havl ve kuvvetiyle bir melek-i müekkel nezaret eder... Rûy-i zemin bir tarladır, umum nebatat..." Hayvan ve bitkilere nezaret eden melekler hakkında bilgi verir misiniz?
-
Melaikede "ene" var mı? Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarının bilinmesi enaniyete bağlı ise, melekler Allah'ın sıfatlarını nasıl biliyor?
-
Atom ve atom içindeki elektronlara da birer müekkel melek vardır denilebilir mi?
-
Kâinatta dört büyük melekten başka, daha büyük melek var mıdır?
-
"Rezzakıyet arşının hamelesinden olan Hazret-i Mikail Aleyhisselam, şunların en büyük nazırlarıdır." İzah eder misiniz?
-
"Nev’in ef’âl-i ihtiyariyesini bir nevi tanzim etmekten ibarettir." ifadesini nasıl anlayabiliriz?
-
"Zeminin tarlasındaki nebatata nezaretleri, onların tesbihat-ı maneviyelerini melek lisanıyla temsil etmek." Bitkilerin manevi tesbihatları nasıl oluyor?
-
"Melaikelerin şu hizmetleri, cüz-i ihtiyarileriyle bir nevi kisbdir." ifadesini, meleklerin iradelerinin olup olmadığı veya mahiyeti konusunda bilgi verir misiniz?
-
"Melaikelerin şu nevi amelleri ise, onların ibadetleridir. İnsan gibi âdetleri değildir." ifadesindeki "insanın âdetleri"nden kasıt nedir?
-
Hayvanların iradeleri var mı, ahirette onlara da ceza verilecek mi, boynuzsuz hayvanın boynuzludan hakkını almasını nasıl anlamalıyız?
-
Hayvanların "cüz-i ihtiyarilerini" nasıl anlamalıyız? Cüz-i ihtiyari olunca imtihanları nasıl olacaktır?
-
"Hayvanlarda iştiha sahibi bir nefis ve cüz’î ihtiyarî bulunduğu için amellerinin halisen livechillah olmaması” ne demektir?
-
"Meşhur bülbül kuşu; gülün aşkıyla maruf o hayvancığı, Fâtır-ı Hakîm istihdam ediyor. Beş gaye için onu istimal ediyor." Bülbül bahsinde nazara verilen gayeleri biraz açıklar mısınız?
-
"Bülbülün cüzi maaşı ise, o tebessüm eden ve gülen güzel gül çiçeklerinin müşahedesiyle aldığı zevk ve onlarla muhavere ve konuşmak ve dertlerini dökmekle aldığı telezzüzdür." İzah eder misiniz?
-
"Bülbüle nahli, fahli, ankebut ve nemli; yani arı ve vasıta-i nesil erkek hayvan ve örümcek ve karınca ve hevam ve küçük hayvanların bülbüllerini kıyas et..." Burada zikredilen "hayvanatın bülbüllerle münasebetini" biraz açabilir misiniz?
-
"Sakın zannetme ki, bu ilan ve dellallık ve tesbihatın nağamatiyle teganni, bülbüle mahsustur." Tetimmeyi izah eder misiniz?
-
Hayvanlar sonradan ehlîleştirildiklerine göre, Üstad'ın "Hayvanlar insana musahhar edilmiştir." ifadesini nasıl anlamalıyız?
-
Dördüncü Dalın temsilinde amelelerin sıralanışı ile hakikate tatbikindeki sıralama arasında fark var. Mesela, misalde üçüncü kısım ameleye hayvanat gösterilirken, sonra üçüncü kısım amelelerin nebatat ve cemadat olduğu ifade ediliyor. İzah eder misiniz?
-
Üçüncü kısım amelelerin cüz-i ihtiyarileri olmadığı halde telkih, tevlid ve meyvelerin terbiyesinden aldıkları lezzetleri nasıl değerlendirebiliriz?
-
"Fakat nebatatın gidişatlarından hissolunuyor ki, onların vezaif-i telkih ve tevlidde ve meyvelerin terbiyesinde bir çeşit telezzüzatları var; fakat hiç teellümata mazhar değiller." İzah eder misiniz, bitkiler de acı çekiyor mu?
-
"Hayvan muhtar olduğu için, lezzet ile beraber elemi de var." buyruluyor. Fakat sair yerlerde hayvanın elemi olmadığı, insandan bu yönüyle farklı olduğu açıklanıyor, nasıl anlamalıyız?
-
"Cemadat ve nebatatın amellerinde ihtiyar gelmediği için eserleri de ihtiyar sahibi olan hayvanların amellerinden daha mükemmel oluyor." Bu mevzuyu misallerle biraz daha açabilir misiniz?
-
"Yeryüzünün tarlasında nebatatın her bir taifesi, lisan-ı hal ve istidad diliyle Fatır-ı Hakîm’den sual ediyorlar, dua ediyorlar..." Bu derste verilen temel mesaj nedir? Varlıklar arasındaki bu vazife taksimi ve şevk unsurundan ne gibi dersler alabiliriz?
-
"Ve bir kısmına da insana lazım veya hoşuna gidecek güzel et veriyor, insanı ona hizmetkâr edip her tarafa ekiyor." cümlesini izah eder misiniz?
-
Dördüncü Kısım’da insan fıtratının camiiyeti, eşref-i mahlukat olduğu, vazifesi ve ubudiyeti hülasa olarak beyan edilmiştir. Bu konuyu biraz tafsilatlı olarak izah eder misiniz?
-
"Şu kâinat sarayında bir nevi hademe olan insanlar, hem melaikeye benzer!.." cümlesini izah eder misiniz?