Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale, Beşinci Basamağı izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
“Beşinci Basamak: Ruhanîlerin ahyarı, semâda bulunduklarından, eşrarı da letâfetlerine güvenerek onları takliden iltihak etmek istediklerinde, ehl-i semâ, onları şerâretleri için kabul etmeyerek def’ediyorlar.”(1)
Ruhanilerin hayırlıları yani, enbiyanın, evliyanın ve imanla göçen müminlerin ruhları semâda olduğundan, şerli kısmı da onları takliden semâya çıkmak istiyorlar. Ve o âleme kabul edilmiyor, tardediliyorlar.
Kabir azabı gören müminlerin ruhları semâya çıkamayacağına göre, o âleme gitmek isteyen ruhanîler, cinlerin inanmayan ve henüz hayatta olan kısmı olsa gerektir. Cinlerin ömürleri insanlardan çok fazladır, ancak vadeleri dolduğunda onlar da bizim gibi ölümü tadarlar.
“Maahazâ, bu gibi mânevî mübârezeleri âlem-i şehadete, bilhassa vazifesi şehadet ve müşahede olan insana ilân ve teşhirine recm-i nücum alâmet ve nişan kılınmıştır.”(2)
Cenab-ı Hak şeytanların semâya çıkmalarına izin vermemiş ve meleklerinin onların uzaklaştırılmalarına da “recm-i nücum alâmet ve nişan kılınmıştır.” Şeytanların uzaklaşmasına âlamet olan, o kaydığını gördüğümüz yıldızın tamamı değil, ondan kopan bir parçadır. Şeytanlar da ateşten yaratıldıklarından o ateş parçalarının böyle bir görevde istimal edilmeleri hikmete en uygun olanıdır. Şu var ki, hakikatte şeytanları semâdan kovan o ateş parçası değil, Allah’ın muti askerleri olan meleklerdir. Meleklerin bu zaferlerine alâmet olarak da yıldız kayması gerçekleştirilmiştir.
Bu derste verilen çok önemli bir mesaj da bu hadisenin insanlar için bir ibret dersi olmasıdır. Şeytanların semâdan kovulmalarının hakikati, onların İlâhî rahmetten uzaklaştırılmalarıdır. İnsanlar da bu olayı çok iyi değerlendirip, kendilerini Allah’ın rahmetinden uzak kılacak her türlü işten, davranıştan ve kötü ahlâktan uzak kalmaya dikkat etmelidirler.
(1), (2) bk. Mesnevi-i Nuriye, Onuncu Risale, Beşinci Basamak.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü