"Muhabbetin sebebi, ya kemaldir -zira kemal zatında sevilir- yahut menfaattir, yahut lezzettir veyahut hayriyettir, ya bunlar gibi bir sebep tahtında muhabbet edilir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Cenab-ı Hakk’ın bütün isimleri ve sıfatları sonsuz kemaldedir. Bu kemal; isim ve sıfatların tecellilerinde de kendini göstermekte ve insan her neye baksa “Bundan daha mükemmeli olamaz” demektedir.
İnsanın yaratılışında mükemmeli takdir etmek ve sevmek vardır. Onun içindir ki insan, Güneş’i de sever, Ay’ı da... Denizleri de sever ovaları da... Ağaçları da sever kuşları da... Bunların her birisi, kendisine verilen vazifeyi en güzel şekilde yapmak üzere planlanmış ve yaratılmışlardır. Kendi varlığımızda bu hakikatin binlerce misalini görmekteyiz. Hangi organımızın özelliklerine, şekline, yerine, büyüklüğüne baksak, bu hakikati yakinen müşahede ederiz.
Muhabbetin diğer sebepleri “menfaat, lezzet ve hayriyettir”. Allah, mükemmel olarak yarattığı bu mahlukatının birçoğuna insanı muhtaç etmiş, böylece onlarda kemal ve cemalini birlikte tecelli ettirmiştir. Mesela, bir elma; hem mükemmeldir hem lezzetlidir hem de faydalıdır.
Bütün eşya, kâinat ağacının meyvesi olan insana teveccüh etmekte, onun imdadına koşmakta, ona kendini seyrettirmekte ve onu şükre sevk etmektedir.
İnsanın bu mükemmel ve faydalı mahlukları sevmesi iki ayrı şekilde tahakkuk eder:
Birisi, mana-yı harfiyle, diğeri ise mana-yı ismiyle. Yani, insan bu varlıkları Allah’ın eserleri ve ikramları olarak gördüğünde onları mana-yı harfiyle sevmiş olur ve kalbinde ilahi muhabbet inkişaf eder. Bu sevgi ruhani ve rahmanidir.
İkinci hâlde, onları, yaratıcıyı hiç düşünmeden, sadece lezzet ve menfaatleri için sever. Bu sevgi ise mâna-yı ismiyledir, nefsani ve hayvanidir.
Keza, insan o mükemmel ruhunu ve her biri bir kudret mucizesi olan organlarını, Allah’ın eserleri ve onun birer ihsanı olarak severse, bu rahmani sevgi onun imanını ve marifetini inkişaf ettirir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü