"Mümkün olduğu kadar, Eşrat-üs Saat buradan gönderildiğini demeyiniz. Belki, onun bir eseridir, başka yerden elimize geçmiş deyiniz." Üstad neden bu şekilde bir yola başvuruyor?
Değerli Kardeşimiz;
“Eşrat-ı Saat”; kıyâmet alâmetleri manasına geliyor. Bu ibareden Beşinci Şua gibi âhir zamandan ve kıyamet alametlerinden bahseden yerlerin biraz daha mahrem ve gizli neşredilmesi gerektiği anlaşılıyor. Çünkü bu risaleler siyasete ve içtimaî hayata taalluk etmesinden dolayı, Üstad Hazretlerine şiddetli baskı yapılmasına ve zulüm edilmesine vesile edilmektedirler.
Üstad Hazretleri burada kendi nefsini koruma adına değil, Anadolu’nun manevî kurtuluş reçetesi hükmünde olan Risale-i Nur'un serbestçe yayılmasını mülahaza ederek tedbir alıyor. Ayrıca bu risaleleri elinde bulunduran zatların, Üstad ile doğrudan irtibatlı görünmeleri, kendilerine ciddi zarar verileceğini ve zulmün yapılacağını Üstadımız bildiği için onları muhafaza etmek hikmetiyle böyle bir tedbir almış olabilir.
Ayrıca şayet merkezle merkezden beslenen çevre arasındaki münasebet deşifre olursa, o zaman iman hizmeti adına büyük bir tehlike ve zarar söz konusu olacak. Üstad Hazretleri -yüksek bir ihtimalle- bu büyük tehlike ve zararı bertaraf etmek adına, tedbiren bu yola başvuruyor.
Böyle bir hikmet olmazsa, Üstad gibi; "inneme'l hiyletu fi terki-l hiyel” yani, “en büyük hile hilesizliktir" düsturunu esas-ı hizmet eden birisi, böyle bir tedbire müracaat eder miydi? Kendi şahsı söz konusu olduğunda en büyük kumandanlara meydan okumuş, uzun yıllar zindan ve hapsi göze almış, bütün dünyaya karşı dik durmuş bir Üstad, böyle bir tedbiri almaz, hakikati müdafaa eder ve haykırırdı.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü