Namazın sonunda da bu üç tesbihin söylenmesi, namazın manasını nasıl te’kid ve takviye ediyor?
Değerli Kardeşimiz;
Tesbih, tekbir ve hamd, namazın bütün rükünlerini âdeta ihata etmiş gibidir. Namazın hemen başında bu üç zikir vardır; tekbirle başlanır, “sübhanekellahümme ve bihamdik”de hem tesbih, hem de hamd yer almaktadır.
Fatiha’da Rabbi’l-âlemîn’e hamd edilir. Rükûda “Sübhane Rabbiye’l-Azîm” denilerek tesbih yapılır; kalkarken “Semi’ Allahü limen hamideh” denilerek hamd edilir.
Secdeye giderken de aynı şekilde tekbir getirilir, secdede tesbih vazifesi yapılır. Sonra, tekbir getirilerek kıyama durulur.
Demek oluyor ki, bir mü’min namaz boyunca Allah’ı tesbih, tekbir ve hamd eder. Namazın sonunda da sanki yaptığı bu zikirleri “te’kid” etmek üzere bu defa peş peşe, otuz üçer defa tekrarlar.
İşte namazın çekirdekleri de “Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür.”
Kalpte bu ulvî vazifenin yapılmasına yönelmekle başlayan gelişme süreci, namazın kılınmasıyla tamamlanır. Artık bu mânalar madde âleminde de kendini gösterir hâle gelmişlerdir. Bu ise bir çekirdeğin gelişip ağaç olmasına benzetilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü