"Nasıl zihayatlar, vücutlarıyla bir Vâcibü’l-Vücudun vücuduna delalet ediyorlar. Öyle de o zihayatlar, ölümleriyle bir Hayy-ı Baki'nin sermediyetine, vahidiyetine şehadet ediyor." Bu paragrafın, Cenab-ı Hakk’ın sermediyeti açısından izahını yapar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Nasıl zîhayatlar, vücudlarıyla bir Vâcibü’l-vücud’un vücuduna delâlet ediyorlar. Öyle de o zîhayatlar, ölümleriyle bir Hayy-ı Bâki’nin sermediyetine, vâhidiyetine şehadet ediyorlar. Mesela, yalnız bir tek zîhayat olan zemin yüzü, intizamatıyla, ahvaliyle Sâni’i gösterdiği gibi öldüğü vakit yani kış, beyaz kefeni ile ölmüş o zemin yüzünü kapaması ile nazar-ı beşeri ondan çeviriyor. Veyahut nazar, o giden bahar cenazesinin arkasından maziye gider, daha geniş bir manzarayı gösterir." (Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Yirmi Dördüncü Pencere)

Bütün varlıklar gibi, canlıların da varlıkları mümkün grubuna girer. Mümkün, varlığı zatından olmayıp, Allah’ın irade etmesiyle var olan, yine onun yok etmesiyle de vücud sahasından ayrılan demektir. Bunları yaratan, varlığı tattıran ve yok eden Allah’ın ise varlığı vacibdir. Yani varlığı zatındandır, ezelî ve ebedîdir, olmaması muhaldir.

Canlılar yaratılmış olmaları cihetiyle Hâlık isminin aynası oluyorlar ve ondan haber veriyorlar. Mülk olmaları cihetiyle Malik, rızıklanmaları cihetiyle Rezzâk ismine,…, ayna oluyorlar. Aynı şekilde, mümkün olmaları cihetiyle de “Vâcibü’l-Vücudun vücuduna delâlet ediyorlar.”

Bu canlı varlıklar ölümü tadarak varlık sahasından silinmekle, onları var eden ve zamanı geldiğinde de vazifeden terhis eden Allah’ın sermediyetine şehadet ederler.

Ezelî, evveli olmayan; ebedî, sonu olmayan; sermedî ise her iki vasfada sahip olan yani hem ezelî hem ebedî olan demektir.

Üstad Hazretleri Mektubat’ında, bu hakikati güneş misâliyle çok parlak bir şekilde nazara verir. Güneşe mukabil olarak akan bir nehirde kabarcıkların parlayıp gitmelerinde o parlayan kabarcıkların güneşin varlığını gösterdiklerini, sönmeleriyle de güneşin devam ve bekasına delil olduğunu ders verir.

Üstad Hazretleri bir risalesinde vücudun nur, ademin zulmet olduğunu beyan ediyor. Buna göre, yaratılan her varlık vücud nuruna kavuşmakla kendisini var eden Sani'ini gösterdiği gibi, varlık sahasından ayrılmasıyla da Sani'inin devam ve bekasını ilan eder.

Üstadımız dersin devamında zemin yüzünün yazın şenlenmesine kışın ise bir nevi ölmekle karla kaplanmasına dikkat çekerek, bu gelip giden baharların Allah’ın ebedî ve sermedî olduğunu gösterdiğini beyan eder.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...