"Nev-i beşerin ve belki cinnilerin de netice-i efkârları olan medeniyet-i hazıra..." Günümüz medeniyetine cinlerin katkısı var mı, bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İlgili yerde “bütün nev'-i beşerin ve belki cinnîlerin de netice-i efkârları olan medeniyet-i hazıra” denilmesi dikkat çekici bir durumdur. Öyle anlaşılıyor ki, bütün insanlığın günümüz medeniyetinde az veya çok yardımları olduğu gibi, cinlerin de yardımları bulunmaktadır.

Bu meselede bazı noktalara dikkat çekmek istiyoruz:

1. Cinler de dünyamızın sakinlerinden olup, insan gibi mükellef varlıklardır.

2. İnsan topraktan, onlar ise “dumansız ateşten” yaratılmışlardır. Bundan dolayı dünyamızın ateş küresi olduğu dönem, onların hayatlarını devam ettirmeye uygun olduğundan, dünyadaki varlıkları insanlardan öncedir.

3. Cinler ruhani varlıklar olmakla beraber, bazı insanlara görünmeleri ve onlarla teşrik-i mesaileri, eskiden beri hemen her millette şöhret bulmuştur.

4. Dünyanın hemen her yerinde meşhur olan “ruh çağırma” celselerinin misafiri, çağrılan ruh olmaktan ziyade cinlerden biridir.

5. Eski zamanda kâhin ve günümüzde medyum denilen kimselerin onlarla irtibat kurmaları ve onlardaki bilgilerden istifadeleri çokça medar-ı bahs olan bir durumdur. Bunların bir kısmının şarlatanlık olduğu düşünülse bile, en azından bazılarının vakıa mutabık durumlar olduğu göz ardı edilmemelidir.

6. “Harry Potter” ve “Yüzüklerin Efendisi” gibi dünyada ses getiren filmlerde cinlere de hayli yer verilmesi, onlarla ilgili cihanşümul bir kabulün işaretleri gibidir.

7. Bazı ilim ve sanat adamlarının; “Benim cinim var, bana ilham ediyor.” demeleri konumuza ışık tutacak hakikatlerdendir.

8. Mısır piramitleri, Piri Reis'in haritası gibi harika işlerin sırrı henüz çözülebilmiş değildir. Bunlarda cinlerin de katkıları olmaları en azından ihtimal dâhilindedir.

İşte bunlar gibi noktalar dikkate alındığında, “cinlerin de medeniyete muavenetleri olduğu” hakikati daha iyi anlaşılacaktır.

Cinnî şeytanlar, insana nasıl şerri ve kötülüğü vehim ve vesvese şeklinde telkin edip onları istikametten çıkarmak istiyorlar ise, cinlerin hayırlıları da insanlığa hayırlı ve güzel şeyleri telkin edip medeniyete destek sağlıyor olabilirler. Bu imkân dışında değildir.

İleride bu daha da geliştirilip ilmî bir kaide hâline getirilebilir. Nitekim eski zamanlarda kâhinlik ve müneccimlik, şimdilerde ise isprtizma ve medyumluk bu yolda kurulmuş nakıs ve riskli birer fenlerdir. İleride bu fenlerin kötü ve şerli yönleri ayıklanıp tamamen hayra hizmet etmesi temin edilebilir.

Yirminci Söz'de bu hususa şu şekilde işaret ediliyor:

"Hem mesela, yine Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm, cin ve şeytanları ve ervâh-ı habiseyi teshir edip şerlerini men ve umur-u nâfiada istihdam etmeyi ifade eden şu âyetler, مُقَرَّنِينَ فِى اْلاَصْفَادِ وَمِنَ الشَّيَاطِينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلوُنَ عَمَلاً دُونَ ذٰلِكَ ilh. âyetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra zîşuur olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir. Onlarla temas edilebilir. Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup ister istemez hizmet edebilirler ki, Cenâb-ı Hakkın evâmirine musahhar olan bir abdine onları musahhar etmiştir."

"Cenâb-ı Hak, mânen şu âyetin lisan-ı remziyle der ki: 'Ey insan! Bana itaat eden bir abdime cin ve şeytanları ve şerirlerini itaat ettiriyorum. Sen de benim emrime musahhar olsan, çok mevcudat, hatta cin ve şeytan dahi sana musahhar olabilirler.'"

"İşte, beşerin, sanat ve fennin imtizacından süzülen, maddî ve mânevî fevkalâde hassasiyetinden tezahür eden ispritizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi, şu âyet en nihayet hududunu çiziyor ve en faydalı suretlerini tayin ediyor ve ona yolu dahi açıyor. Fakat şimdiki gibi, bazen kendine emvat namını veren cinlere ve şeytanlara ve ervâh-ı habiseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki tılsımât-ı Kur'âniye ile onları teshir etmektir, şerlerinden kurtulmaktır." (Sözler, Yirminci Söz, İkinci Makam)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...