"O makasıdın medarı zat-ı Ahmediye (asm) olduğu için, kâinattan evvel Sâni-i Kâinatın nazar-ı inayetinde olması ve en evvel tecellisine mazhar olmak lazım geliyor." cümlesini, "nazar-ı inayet" ile birlikte açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem sabıkan ispat edildiği üzere, şu kâinatın Sânii, birinci işkâlin cevabında gösterilen makasıd için, şu kâinatı bir saray suretinde yapmış ve tezyin etmiştir. O makasıdın medarı zat-ı Ahmediye (a.s.m.) olduğu için, kâinattan evvel Sâni-i Kâinatın nazar-ı inayetinde olması ve en evvel tecellisine mazhar olmak lazım geliyor. Çünkü bir şeyin neticesi, semeresi evvel düşünülür. Demek, vücuden en ahir, manen de en evveldir." (Sözler, Otuz Birinci Söz, Üçüncü Esas.)
Nazar-ı inayet, Allah’ın nimet ve ikram verme sıfatıdır. Allah nimetlerini, en evvel sevdiği ve razı olduğu kişilere verir. Kâinatın yaratılma gayesi de Peygamber Efendimiz (asm)'in Allah katındaki manevi değeridir.
Bu yüzden Peygamber Efendimiz (asm) bedenen sonra gelmiş olsa da ilk yaratılan, ilk ikrama mazhar olan onun muazzez ruhudur.
"Eğer o âlem-i kebir bir şecere tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi olur..." (Mesnevî-i Nuriye, Habbe.)
Kâinat ağacının ilk çekirdeği Hazreti Peygamber Efendimiz (asm)'in nuru olduğu gibi, bu ağacın en mükemmel ve en son meyvesi de yine odur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü