"O mübarek zat, siyaset ve saltanattan ziyade, daha çok mühim başka vazifelere layıktı..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Eğer desen: 'Hilafet-i İslamiye noktasında İmam-ı Ali’nin fevkalade iktidarı, harikulade zekâsı ve yüksek liyakatiyle beraber, seleflerine nisbeten muvaffakiyetsizliği nedendir?'"
"Elcevap: O mübarek zat, siyaset ve saltanattan ziyade, daha çok mühim başka vazifelere layıktı. Eğer tam muvaffakiyet-i siyasiye ve tamam saltanat olsaydı, Şah-ı Velayet unvan-ı manidarını bihakkın kazanamayacaktı. Halbuki, zahiri ve siyasi hilafetin pek çok fevkinde manevi bir saltanat kazandı ve üstad-ı küll hükmüne geçti, hatta kıyamete kadar saltanat-ı manevisi baki kaldı."(1)
Hazret-i Ali (r.a) velilerin babası, velayet yolunun da imamesi hükmündedir. Bu manevi makama da dünyanın ona küstürülmesi ile gelmiştir. "Malum bir koltukta iki karpuz taşınmaz" diye bir atasözü bulunmaktadır. Hazret-i Ali (r.a) ya Ehl-i beytin başında velilerin babası olacaktı ya da dünya saltanat ve siyasetinde başarılı bir devlet başkanı olacaktı.
Allah, Hazret-i Ali (ra)’ı manevi makamların halifesi ve velilerin şahı olmasını murad ettiği için, dünya saltanatının ve siyasetinin çirkin yüzünü ona gösterip, bütün kalbi ile maneviyata yönelmesine sebep olmuştur.
Hülasa, Hazret-i Ali (ra)’nin muvaffakiyeti dünya siyasetinde değil, manevi âlemin sultanı olması ile neticelenmiştir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Ehl-i Beyt Neden Mağlup Oldu? (Video).
1) bk. Mektubat, On Beşinci Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü