"O vâkıayı müşahede eden orada bulunan bir keşfe’l-kubur velîsini güldürdü." Burada, güldüren zat kimdir, Hafız Ali Ağabey'in cevabını keşfeden zat kimdir?
Değerli Kardeşimiz;
"Sarf ve nahiv ilmini okuyan bir medrese talebesinin vefat edip, kabirde Münker ve Nekir'in: 'Men Rabbüke' (Senin Rabbin kimdir?) diye suallerine karşı, kendini medresede zannedip nahiv ilmiyle cevap vererek, 'Men mübtedâdır, Rabbüke onun haberidir. Müşkül bir meseleyi benden sorunuz, bu kolaydır.' diyerek, hem o melâikeleri, hem hazır ruhları, hem o vâkıayı müşahede eden orada bulunan bir keşfü'l-kubur velîsini güldürdü ve rahmet-i İlâhiyeyi tebessüme getirdi."(1)
Evvelâ; bu ifadelerde o veli zatın kim olduğuna dair bir sarahat ve açıklık olmadığı için ne söylesek te’vilden ibaret kalır.
İkincisi; Hafız Ali Ağabey'in durumunu keşfedenin Üstad Hazretleri olduğu çok bariz bir şekilde anlaşılıyor.
Üçüncüsü; Bu hâdisedeki veli zat, Üstad Hazretleri değil, bir başka bir zattır. Üstad Hazretleri sadece kendi meselesini te’kid ve te’yid etmek için bu vak’ayı kullanıyor. Belki evliyaların divanlarından bir nakil ve iktibas olabilir.
(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, On Birinci Mesele.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü