"O zât-ı mürşid, nev'-i beşeri korkutmak için pek müthiş hakikatlerden bahsediyor." Peygamber Efendimiz neden korkutmak için müthiş hakikatlerden bahsediyor?
Değerli Kardeşimiz;
"ONUNCU REŞHA: Arkadaş! O zât-ı mürşid, nev-i beşeri korkutmak için pek müthiş hakikatlerden bahsediyor. Ve insanları tebşir için, kalbleri cezb ve akılları celb eden meselelerden haber veriyor."(1)
İnsanın ebediyet yolculuğunda varacağı en son iki menzil bulunuyor; bunlardan birisi cennet; diğeri ise cehennemdir. Cennet müjdelenmeyi cehennem ise korkutulmayı gerektiriyor. Kur’ân 'da bu iki hâl tebşir ve inzar olarak ifade ediliyor.
Küfür, kötülük ve şer korkutulmayı; iman, iyilik ve hayır da müjdelenmeyi iktiza eder. Bu yüzden, Peygamber Efendimiz (asm) insanlığı küfür, şirk ve isyandan sakındırmak için cehennemi hatırlatarak inzar ve tehditte bulunuyor.
Aşağıdaki ayet-i kerimeler de bu hakikati ifade etmektedir:
“Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve (Allah’ın azabıyla) korkutucu olarak gönderdik." (Sebe Suresi, 34/28)
"Ey Peygamber! Biz seni, bir şahid, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah'ın izniyle Allah'a davet eden bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak gönderdik." (Ahzâb Suresi, 33/45-46)
"Kendilerinden sonra, insanların Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın diye peygamberleri müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik." (Nisâ Suresi, 4/165)
Beşir: Müjdeci, müjde veren ve güleç yüzlü insan demektir. Bu kelime korkutucu ve tehlikeyi haber verici manasında "nezîr" ifadesiyle beraber Kur’ân -ı Kerîm'de sekiz yerde geçmekte olup peygamberler hakkında kullanılmaktadır. Çünkü peygamberler inanan ve itaat eden mü’minlere Allah'ın rahmet ve nimetini, mükâfat ve ihsanlarını müjdeler, inanmayanları ise O’nun azabıyla korkuturlar.
(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Reşhalar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü