"Ölmüşlere ezelî nağmeleri, hüzün-engiz sadaları işittiriyor gibi bir vazifesi var görünüyorlar." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Dünyevî sadâların ve sözlerin dinlemesinden kesilmiş olan ölmüşlere ezelî nağmeleri, hüzün-engiz sadâları işittiriyor gibi bir vazifesi var görünüyorlar." (Sözler, On Yedinci Sözün İkinci Makamı)

O mezaristandaki ölüler her ne kadar dünya seslerini, (dolayısıyla da ağaçların rüzgârın esmesiyle çıkardıkları o sesleri) işitmeseler de onların tesbihatlarının ezelî nağmelerini hüzün verir bir sada ile işittiriyorlar gibi bir vaziyet görünüyor. Dolayısıyla bu cümle, ruhun ölümden sonraki yolculuğuna ve manevi dünyadaki idrakine işaret eder. Cümlede geçen "dünyevi sadalar ve sözler" dünya hayatında algıladığımız duyusal ve maddi seslerdir. Ölmüş olanların bu seslerden kopmuş olmaları, onların dünyevi bağlarını tamamen yitirdiklerini ve manevi bir âleme girdiklerini ifade eder.

Bu noktada, "ezelî nağmeler ve hüzün-engiz sadalar" ifadesi önemlidir. Bu ifadeler, sonsuzlukla ilgili ilahi hakikatleri, Allah'ın kelamını ve manevi âlemin derin manalarını ifade eder. Dünya hayatındaki sesler dünyevi zevkler ve meşgalelerle sınırlıyken, öteki âlemlerle ilgili sesler daha derin, anlamlı ve ruhu doyuran bir özelliğe sahiptir.

Her bir eşyanın dünyaya bakan bir yüzü olduğu gibi ahirete ve beka alemine işaret eden bir yüzü de bulunuyor. İman gözü ile bakıldığında bu işaretler okunur anlaşılır, küfür ve inkâr ise bu işaretleri örter göstermez. İman ile ölmüş insanların ruhları bu işaretleri görebilir ve işitebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Üstad'ımızın kalbine gelen ibret manalarının okunuşlarını ve birer cümle halinde izahlarını yapar mısınız?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 145
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...