On Yedinci Lem'a, Üçüncü Nota'yı İzah Eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"ÜÇÜNCÜ NOTA"
"Ey gafil Said! Bil ki, galat-ı his nevinden, gayet muvakkat dünyayı layemut ve daimî görüyorsun. Etrafına ve dünyaya baktığın zaman bir derece sabit ve müstemir gördüğünden, fâni nefsini de o nazarla sabit telakki ettiğinden, yalnız kıyametin kopacağından dehşet alıyorsun. Güya kıyametin kopmasına kadar yaşayacaksın gibi, yalnız ondan korkuyorsun."
"Aklını başına al. Sen ve hususi dünyan, daimî zeval ve fena darbesine maruzsunuz. Senin bu galat-ı hissin ve mağlatan şu misale benzer ki: Bir adam, elinde olan aynasını bir hane veya bir şehre veya bir bahçeye karşı tutsa, misalî bir hane, bir şehir, bir bahçe, o aynada görünür. Edna bir hareket ve küçük bir tagayyür aynanın başına gelse, o misalî hane ve şehir ve bahçede hercümerc ve karışıklık düşer. Hariçteki hakikî hane, şehir ve bahçenin devam ve bekası sana fayda vermez. Çünkü senin elindeki aynadaki hane ve sana ait şehir ve bahçe, yalnız aynanın verdiği mikyas ve mizanladır."
"Senin hayatın ve ömrün aynadır. Senin dünyanın direği ve aynası ve merkezi, senin ömrün ve hayatındır. Her dakikada o hane ve şehir ve bahçenin ölmesi mümkün ve harap olması muhtemel olduğundan, her dakika senin başına yıkılacak ve senin kıyametin kopacak bir vaziyettedir. Madem öyledir, sen bu hayatına ve dünyana, çekemedikleri ve kaldıramadıkları yükleri yükletme." (Lem'alar, On Yedinci Lem'a, Üçüncü Nota.)
İnsanı gaflete düşüren en mühim sebeplerden birisi de hissi aldanmasıdır. Bunun başında da insanın bu fani dünyayı ebedî olarak görmesi gelir. İnsanı bu noktada aldatan en mühim sebep ise dünyanın demirbaşı hükmünde olan eşyanın bir derece sabit ve devamlı olmasıdır. Dağlar, ovalar, nehirler, Güneş gibi unsurlar milyonlarca yıldır hiç değişmiyorlar.
Nefisde muhakemeden çok hissiyat galip olduğu için, etrafındaki bu sabit varlıklar gibi, kendinin de devamlı ve sabit olduğunu zanneder. Bu sebeple yalnız bütün eşyanın ölümü olan kıyametten korkar. Güya kıyamet vaktine erişecekmiş gibi sadece ondan korkup ürküyor. Hâlbuki insanın kendi kıyameti yanı başında onu gözlüyor.
Öyle ise ey insan aklını başına al! Bu aldanmadan sıyrıl ve hakikatleri gör. Her gün ölen insanlara bak, vücudunda sürekli değişen organlarını seyret ve ölümün ne kadar yakın olduğunu anla ve ona göre yaşa. Bu manaları bizlere ders vemek üzere nefsine hitap eden Üstad Hazretleri, bu hakikati akla yaklaştırmak için bir temsil veriyor:
İnsan elindeki aynanın içindeki görüntülerde tasarruf edebilir, ama aynaya yansıyan harici şeylere asla müdahale edemez. Elimizdeki ayna kırıldığı zaman, içinde yansıyan bütün görüntüler kaybolup gider, ama o görüntülerin hakiki membaına, yani harici âlemlere hiçbir şey olmaz. O haricî âlemlerin sabitliği ve devamlılığı bizim aynamızın kırılmasına engel olamıyor ki, o sabit şeylere bakıp kendi aynamızın bekasını vehmedelim.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bu manada dhaa da incelirsek zikrettiginiz tabaka 1. derecedeki zahir manadır. 2. 3. 4. tabaka manaları bu hakikatin neler olabilir enfüsi tefekkurumuzde. İşari imayi telvihî manalar gibi