"Salâhaddin, hususî, kendine ait bir meseleyi soruyor. Dünya, hayat-ı içtimaiyeye bağlanmak istiyor." Bu ifadeler hanımlar için de geçerli mi? Selahaddin abi evlenmiş mi, netice ne olmuş?

Değerli Kardeşimiz;

"Salâhaddin, hususî, kendine ait bir meseleyi soruyor. Dünya, hayat-ı içtimaiyeye bağlanmak istiyor. Madem o haslar içindedir, kat’iyen Risale-i Nur’un hizmetine zararı varsa, girmeyecek. Eğer bilse ki, o refika-i hayatını bazı has kardeşlerimiz gibi Risale-i Nur’un hizmetinde yardımcı olarak çalıştırsa, o hayata girebilir. Çünkü hasların hayatı, Risale-i Nur’a aittir ve şahs-ı mânevîsini temsil eden şakirtlerinin tensibiyle kayıt altına girebilir. Peder ve validesinin reyleri de varsa, inşaallah zararı olmaz."(1)

Hayatlarını iman hizmetine vakfeden ve evlilik gibi çok hususi bir mesele için bile Üstad'ıyla meşveret etme ihtiyacı duyan Selahattin Ağabey gibi, bizler de bu hizmette sadakatle bulunmak istiyorsak, bazı mühim kararlarımızı (evlilik, ticaret, hicret, v.b.) hizmetin şahs-ı manevisini temsil eden şakirtlerin tensibiyle almamız isabetli olur.

“Eğer bilse ki; o refika-i hayatını bazı has kardeşlerimiz gibi Risale-i Nur’un hizmetinde yardımcı olarak çalıştırsa, o hayata girebilir.” Üstadımızın bu ifadelerinden, kadın erkek ayrımının söz konusu olmadığını ve ehl-i hizmet hanımların da aynı kaideye tâbi olduğunu anlıyoruz.

Ehl-i hizmet bir hanımın hizmetten olmayan biriyle evlilik yapmasının -bazı istisnaları olsa da- elbette hizmete çok zararları olacaktır. Hizmeti bilmeyen birisinin eşinin hizmetteki fedakârlığını çekememe ve mani olma ihtimali fazladır. Bu sebeple hizmet ehli hanımların, hizmet ehli eşler seçmesi hizmet açısından hayatî bir ehemmiyete sahiptir, diyebiliriz.

Salahaddin Ağabeyimiz, Üstadımızın belli şartlarla izin verdiği ve kendisinin de bu şartları yerine getirmiş olduğu kanaati hâsıl olduğundan evlenmiştir. Lakin bu evliliğin Üstad'ın şartlarına muvafık gidip gitmediğini, abilerin hatıralarında geçen ve Üstadımızın matbu olmayan bir mektubuna dayandırılan üstadımızın O'nun hakkında söylediği şu cümleden şöyle anlamaktayız:

“Selâhaddin Nurun bir kahramânı iken tezevvücü onu dünyaya esir eyledi ona ve Nurlara çok zarar oldu.” (2) Üstadımızın bu cümlesinde açık bir şekilde Salahaddin Ağabeyin bu evlilikten zarar gördüğü ve hizmete zarar verdiği ifade edilmiştir.

Ama bu kaidelere uyularak yapılan her evliliğin de bu şekilde neticelenmesi söz konusu olmayabilir. Bunlar, üzerimize düşen vazifeyi yaptıktan sonra bize takdir ettiği tecellilerdir.

(1) bk. Emirdağ Lahikası-I, 46. Mektup.
(2) bk. Ceylan Çalışkan Ağabeyin hatıralarından okunabilir, tıklayınız.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü