"Risalet-i Muhammediye (asm) dahi, kâinatın his ve şuur ve aklından süzülmüş en safi hülasadır." cümlesini açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinattaki her varlık, mahiyetinin müsaade ettiği ölçüde Allah’ı bilmekte ve O’nu tesbih etmektedir.
“Görmedin mi, göktekiler, yerdekiler ve havada sıra sıra uçan kuşlar hep onu tespih etmektedirler. (Onların) her biri duasını, tespihini muhakkak bilmektedir. Allah, onların yaptıklarını bilir.” (Nur, 24/41)
Soruda geçen “kâinat” kelimesi günlük konuşmalarımızda bütün bir âlemi ifade etmekle birlikte, lügat manasıyla “var olan şeyler, varlıklar” demektir.
“Kün” “Ol! demektir, “kâin” olan manasına gelir, kâinat ise “kâin”in çoğuludur. Yani bütün varlıkların hisleri, şuurları, akılları bir araya getirilse ve onların bir hülasası çıkarılsa, Peygamber Efendimiz (asm)'in risalet görevini ifa ettiği o en mükemmel “his, şuur ve akıl” ortaya çıkar demektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü