"Sem' ise, kalb ve basarın hilâfına, masdardır. İşittiren ferttir. Cemaatin işittikleri, ferttir. İşiten fert, fert olur. Bunun için müfred olarak iki cem'in arasına düşmüştür." izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
S - Kalb ile basar'ın cem' sîgasıyla, sem'in müfred suretinde zikirlerinde ne gibi bir hikmet vardır?"
"C - Kalb ile basarın taallûk ettikleri şeyler mütehalif, yolları mütebayin, delilleri mütefavit, talim ve telkin edicileri mütenevvidir. Sem' ise, kalb ve basarın hilâfına, masdardır. İşittiren ferttir. Cemaatin işittikleri, ferttir. İşiten fert, fert olur. Bunun için müfred olarak iki cem'in arasına düşmüştür."(1)
Kalb ve gözün temas ettiği şeyler içinde zıtlar, farklı yollar ve muhtelif malzemeler bulunabilir. Kalb ve göz istisnasız hepsine temas edebilir. Meselâ; kalbin içine hayır da şer de ilham suretinde aynı anda gelebilir, kalb her ikisine de kabildir. Veya göz bir mekâna bakarken, o ortam içinde bulunan güzeli de çirkini de aynı anda müşahede edebilir. İşte kalb ve gözün aynı anda birçok farklı şeyi kabul etme istidadına işaret etmek için bu iki sıfat cemi’/çoğul eki ile tavsif edilmişler.
Ama işitmek vasfında bu muhtelif ve farklılıklar bulunmaz. Yani kulak aynı anda iki zıt şeyi kabul edemez. Birisi ile meşgul olurken, diğeri ile meşgul olamaz. Ya da bütün cemaat ancak bir ferdi işitebilir, aynı anda iki vaiz vaaz verse, cemaat ya şaşırır ya da birisine müteveccih olur. Ama görmekte ve kalpte bu müşkülat yoktur; göz aynı anda birçok eşyayı veya manzarayı şaşırmadan seyredebilir.
(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi, 7. Ayetin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü