İkinci Maksat, İkinci Nokta
İçerikler
-
“Her bir zerrede, Vâcibü’l-Vücudun vücuduna ve vahdetine iki şahid-i sadık vardır.” İzah eder misiniz, hususan şahitlerin sadakati noktasını açar mısınız?
-
Her bir zerre ve onlara verilen vazifelerin; Allah’ın varlığına, vahdetine, ehadiyetine işaret ettiği ifade ediliyor. İzah eder misiniz?
-
"Demek zerre -çünkü âcizdir, yükü nihayetsiz ağırdır ve vazifeleri nihayetsiz çoktur- bir Kadîr-i Mutlakın ismiyle, emriyle kaim ve müteharrik olduğunu bildirir." İzah eder misiniz?
-
"Evet, nasıl ki bir nefer, takımında, bölüğünde, taburunda, alayında, fırkasında ve hâkezâ, her bir dairede birer nisbeti…" Misali hakikate tatbik ederek, zerrelerin hareketlerinin hikmet ve vazifelerini misallerle açar mısınız?
-
"Tevfik’in gözbebeğinde yerleşen zerre, gözün âsâb-ı muharrike ve hassâse ve şerâyin ve evride gibi damarlara karşı münasip vaziyet alması…" Bu misali ilmî ıstılahlarıyla izah eder misiniz?
-
"Nur’un birinci kâtibi"nden maksat nedir, bu Ağabey hakkında da bilgi verir misiniz?
-
"Ve bilhassa rızık için gelen zerreler, rızık kafilesinde seyr-üsefer eden o zerreler…" cümlesini devamıyla izah eder misiniz?
-
Rızkın zerresi, gözün zerresi, havanın ve toprağın zerresi; hepsi mahiyeti itibariyle aynı mıdır?
-
"Her bir zerre öyle bir nakş-ı san’atta işler ki, ya bütün zerrâtla münasebettar, her birisine ve umumuna hem hâkim ve hem her birisine ve umumuna mahkûm" olmasını izah eder misiniz?
-
"Mesela Ayasofya kubbesindeki taşlar, eğer mimarının emrine…" Misali ve hakikate tatbikini açar mısınız, kubbeli binalardaki hususiyet nedir, mimari açıdan da detaylı izah etmeniz mümkün mü?
-
Zerre bahsinde geçen "gavurlar" tabiri Risale-i Nur'un nezihane ve nazikane mesleğine zahiren uygun düşmüyor, Üstadımızı bu ağır tabirleri kullanmaya sevk eden saik ne olabilir?
-
Bir Vâcibü’l-Vücudu kabul etmeyen maddiyunlar, neden zerrat adedince batıl ilahları kabul etmek mecburiyetinde kalırlar? O maddiyunların mezheplerinin ilcaatı nedir ki böyle bir batıl yola giriyorlar?
-
Münkir bir feylesof ne kadar âlim dahi olsa, nihayet derecede cehl-i azim içinde olmasını nasıl anlamalıyız? Cehaletle beraber mutlak echeliyeti irtikâp etmeleri ne demektir? Cehalet ve echeliyet arasında nasıl bir fark vardır?