İkinci Maksat, Üçüncü Nokta
İçerikler
-
"Zerreleri nurlandırmak" ne anlama gelmektedir? Yani "tahavvülat-ı zerrat"ın ne özelliği var ki zerreler bu hâl ve vaziyetle devamlı nurlanıyorlar?
-
"Âlem-i uhreviye binasına layık zerreler olmak" ne demektir? Zerrelerin hareket etmeleriyle "hayattar ve manidar" olmalarının izahı nasıldır?
-
"Güya cism-i hayvani ve insani, hatta nebati, terbiye dersini almak için gelenlere…" Burayı "zerrelerin nurlanması, hayattar ve manidar olmaları" manası ile izah eder misiniz?
-
"Sual: Zerratın harekâtında şu hikmetin bulunması ne ile bilinir? Elcevap: Evvela, bütün masnuatın bütün intizamatıyla ve hikmetleriyle sabit olan Sâni'in hikmetiyle bilinir..." İzah eder misiniz?
-
"En cüz'î bir şeye küllî hikmetleri takmak" ne demektir? Zerrelerin hareket etmelerindeki hikmetlerin isbatı mahiyetinde misaller verir misiniz?
-
"En küçük mahlukatı vazifelerinde ücretsiz, maaşsız, kemalsiz bırakmayan... " ne demektir? Zerrelerin hizmet ve ücretleri ile alakalı misaller vermeniz mümkün mü?
-
"Sâni-i Hakîm, anasırı tahrik edip tavzif ederek... kendine layık bir nevi kemalata koşturuluyor. " Zerrelerin mertebe kat ederek kemaline ulaşmasını; mesleki ve bilimsel açıdan izah eder misiniz?
-
"Dimağın ve kalbin en nazik ve latif yerinde makam vermesiyle bilinir ki, harekât-ı zerrat hikmetsiz değil..." İnsanın dimağ ve kalbi harekât-ı zerrat için bir kemal nokta sayılabilir mi?
-
"Çekirdek ve tohumdaki gibi, bir kısım zerreler öyle manevi bir nura, bir letafete, bir meziyete mazhar oluyorlar." Bunların hususiyeti nedir; nur, letafet ve meziyet ile izah eder misiniz?
-
"İşte, azim bir ağacın bütün zerratı içinde bir kısım zerrelerin şu mertebeye çıkmaları, o ağacın tabaka-i hayatında çok devirleri..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Sâni-i Hakîm her şey için..." Burada neden "her şey" denilmiş, nasıl anlayabiliriz?
-
"Sâni-i Hakîm her şey için o şeye münasip bir nokta-i kemal ve ona layık bir mertebe-i feyz-i vücut tayin edip ve o şeye, o nokta-i kemale say edip gitmek için..." İzah eder misiniz?
-
"Cevahir-i âliye mertebesine bir terakkiyat veriyor." Buradaki terakki maddi midir, manevi midir? "Kanun-u Rubûbiyeti" kısaca açıklar mısınız?
-
"Hâlık-ı Kerîm, tenasül kanun-u aziminde istihdam ettiği..." Tenasül kanunu nasıl bir meseledir ki kanun-u kerem ile muhafaza edilmektedir?
-
"Arı ve bülbül gibi, sair hidemât-ı Rabbâniyede istihdam olunan hayvanlar!" Buradaki istihdama misal verir misiniz, neden bilhassa bu hayvanlar seçilmiş?
-
Her şeyin hakikati ne demektir ki; Cenab-ı Hakk’ın bir isminin tecellisine bakıyor, ona bağlıdır ve ona ayinelik vazifesi görüyor?
-
"Hem madem her şeyin hakikati, Cenâb-ı Hakk'ın bir isminin tecellisine bakar, ona bağlıdır, ona aynadır..." Kanun-u tahsin ve cemali nazara veren bu paragrafı izah eder misiniz?
-
"Hem madem Fatır-ı Kerim, düstur-u kerem iktizasıyla..." ile "Dünyada insanı mazhar ettiği kemalatın manalarını, meyvelerini ibka ediyor." kısmını izah eder misiniz? İnsanların dışındaki diğer mahlukatın kemalatlarının bir neticesi yok mudur?
-
"Meyve-i Cennet suretinde tekrar ona veriyor." Cennette bütün nimetler bu şekilde bir kemalat ve hakikatin neticesi midir?
-
"Hatta müteşekkir bir müminin yediği zail meyvelerin şükrünü, hamdini, mücessem bir meyve-i cennet suretinde tekrar ona veriyor..." İzah eder misiniz?
-
Cenab-ı Hak güz mevsiminde vazifesi bitmiş ve vefat etmiş mahlukatın enkaz-ı maddiyesini, bahar mevsiminde nasıl istimal etmektedir? Buna ilmî birkaç misal verebilir misiniz?
-
Şu dünyada vazifeler gören zerrat-ı arziyenin, ahiretin bazı binalarında kullanılmasını nasıl anlamalıyız? Böyle bir muameleye neden ihtiyaç vardır?
-
"Harap olmuş dünyanın zerratını dünyada bırakmak veya ademe atmak" ne demektir? Adem-i mutlak var mıdır ki ademe atılsınlar? Buradan nasıl bir kanun-u hikmetin ucu görünmektedir?
-
"Dünyanın pek çok âsârı ve maneviyatı ve meyveleri ve cin ve ins gibi mükellefînin mensucat-ı amelleri, sahâif-i ef’alleri, ruhları, cesetleri ahiret pazarına gönderiliyor." İzah eder misiniz?
-
"Hem madem şu dünyanın pek çok âsârı ve maneviyatı ve meyveleri…" Kanun-u adlin ucunun gösterildiği bu paragrafı izah eder misiniz?
-
"Hem madem ruh cisme hâkim olduğu gibi, câmid maddelerde dahi, kaderin yazdığı evamir-i tekviniye o maddelere hâkimdir." Buradaki mukayeseyi açar mısınız? Evamir-i tekviniye ile ruh âleminin nasıl bir münasebeti veya farklılığı vardır?
-
"Yumurtaların envaında ve nutfelerin aksamında ve çekirdeklerin esnafında ve tohumların ecnasında..." İzah eder misiniz? "Evamir-i tekviniye cihetiyle makam ve nur sahibi olmaları" ne demektir?
-
"Madde itibarıyla mahiyetleri bir" olmak ve "Farkları yalnız kaderin manevi yazısındadır." ne demektir?
-
"Elbette, hidemât-ı hayatiye ve hayattaki tesbihat-ı Rabbâniyede defaatle bir zerre bulunmuşsa..." Devamıyla izah edip, kanun-u ilm-i muhit ile münasebetini açar mısınız?
-
"Pek çok muazzam kanunların görünen uçları arkalarında birer İsm-i Âzam..." Burada hangi isimler kastediliyor?
-
"Geçmiş yedi kanun ... İsm-i Âzamın tecelli-i âzamını gösteriyor." Buradaki isimlerin tecelli-i âzamları nasıl tezahür ediyor?
-
"Tahavvülât-ı zerrat dahi, gayet âli hikmetler için kaderin çizdiği hudut üzerine kudretin verdiği evamir-i tekvîniyeye göre hassas bir mizan-ı ilmî ile cevelan ediyorlar." İzah eder misiniz?
-
"Zihayat cisimler, o seyyah zerrelere güya birer mektep, birer kışla, birer misafirhane-i terbiye hükmündedir." Burayı izah edip, mesela eğitim gördükleri yerlerle ilgili örnekler verir misiniz?
-
"Çünkü bilmüşahede, gayet cevâdâne bir faaliyetle şu âlem-i kesif ve süflide pek kesretle nur-u hayatı serpmek ve iş’âl etmek..." Haşiyenin tamamını misallerle izah eder misiniz?
-
"Her şey bismillah der. İşte, bütün mevcudat gibi, her bir zerre ve zerratın her bir taifesi ve mahsus her bir cemaati, lisan-ı hâl ile bismillah der, hareket eder." İzah eder misiniz?
-
"Her bir zerre, mebde-i hareketinde, lisan-ı hâl ile 'Bismillâhirrahmânirrahîm' der. Yani, 'Ben Allah’ın namıyla, hesabıyla, ismiyle, izniyle, kuvvetiyle hareket ediyorum.'" Zerrelerin bunu yaptığının ispatı mahiyetinde izahı var mıdır?
-
Zerrelerin işlerinin başında "Bismillah" demeleri bir nebze anlaşılıyor, sonunda "Elhamdülillah" dediklerine delil nedir, fonoğraf plağı ile açar mısınız?
-
Otuzuncu Söz, İkinci Maksat’ın sonundaki dua, zikir ve ayetlerin meallerini vererek kısaca açıklar mısınız?