"Şu burhan-ı münevverde, cihat-ı sittesi şeffaf ki üstünde münakkaştır, müzehher sikke-i i’caz. İçinde parlayan nur-u hidayet der ki: Lâ İlahe İlla Hu..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Şu burhan-ı münevverde, cihat-ı sittesi şeffaf ki, üstünde münakkaştır müzehher sikke-i i'caz. İçinde parlayan nur-u hidayet der ki: Lâ İlahe İlla Hu..." (Sözler, Lemeât, Tevhidin İki Burhanı.)
Kur’an, insan için nurlu ve aydınlatıcı deliller rehberidir. Kur’an’ın altı, üstü, sağı solu, önü ve arkası hep ışık saçan, insana yol gösteren güneş gibidir. Kur’anın, hak kelam olduğunun en bariz delili ise, onun her âyetinin, her cihetinin mucize olmasıdır.
"Kur'an'ın altı ciheti nuranidir, sıdk ve hakkaniyetini gösterir. Evet,
1. Altında hüccet ve burhan direkleri,
2. Üstünde sikke-i i'caz lem'aları,
3. Önünde ve hedefinde saadet-i dâreyn hediyeleri,
4. Arkasında nokta-i istinadı vahy-i semavi hakikatları,
5. Sağında hadsiz ukûl-ü müstakimenin delillerle tasdikleri,
6. Solunda selim kalblerin ve temiz vicdanların ciddi itminanları ve samimi incizabları ve teslimleri;
Kur'an'ın fevkalade, harika, metin ve hücum edilmez bir kala-i semaviye-i arziye olduğunu isbat ettikleri gibi..." (Şualar, Yedinci Şua.)
Kur'an'ın bu altı ciheti nurani olmakla birlikte, Yirmi Beşinci Söz'de ifade ve ispat edildiğidiği gibi, yedi cihetle mu'cize ve kırk vezihle harika hükmündedir. Kur’an’nın yedi ciheti ile mucize olması ve kırka yakın mucizeleri göstermesi Risale-i Nurlarda kati bir şekilde izah ve ispat edildiği için, tafsilatını oraya havale ederek, sadece başlıklar hâlinde o yedi ve kırk mucizeyi takdim ediyoruz:
KUR’AN’IN YEDİ KÜLLİ VECH-İ İ’CÂZI:
1. Lâfzındaki fesahat-i harikası,
2. Nazmındaki cezalet-i harikası,
3. Câmiiyet-i harikulâdesi,
4. Derece-i i’cazda belâğat-i Kur’âniye,
5. Üslûp ve îcâzındaki câmiiyeti,
6. İhbârât-ı gaybiyesi,
7. Fezlekesi ve meseleleri özetlemesi.
Ayrıca Kur’an içinde kırka yakın mucizeler ilmi bir titizlikle tespit ve tayin edilmiştir, şöyle ki:
1. Manasındaki belâğatı,
2. Nazmın cezaleti,
3. Hüsn-ü metaneti,
4. Üsluplarının bedâati,
5. Garipliği,
6. Müstahsenliği,
7. Beyanının beraati,
8. Fâik ve üstünlüğü,
9. Safveti,
10. Maanisinin kuvveti,
11. Lafzının fesahati,
12. Selaseti,
13. Lâfzındaki câmiiyeti,
14. Manasındaki câmiiyeti,
15. İlmindeki câmiiyeti,
16. Mebâhisindeki câmiiyeti,
17. Üslup ve îcâzındaki câmiiyeti,
18. Üslub-u Kur’ân’ın cem’iyeti (bir tek sure veya ayet, kâinatı içine alan bahr-i muhit-i Kur’ânîyi içine alır.)
19. Âyât-ı Kur’âniye’nin câmiiyeti.("İstediğin her şey için, Kur’ân’dan her ne istersen al.”)
20. İ’câzkârâne îcâzı. (Kâh olur ki, uzun bir silsilenin iki tarafını öyle bir tarzda zikreder ki, güzelce silsileyi gösterir.)
21. Câmi’ ve hârıktır,
22. Makàsıd-ı câmiiyeti,
23. Maanî-i câmiiyeti,
24. Esâlib-i câmiiyeti,
25. Letaif-i câmiiyeti,
26. Mehasin-i câmiiyeti,
27. Mesâil-i câmiiyeti,
28. Maziye ait ihbarat-ı gaybiyesi,
29. İstikbale ait ihbarat-ı gaybiyesi,
30. Hakaik-ı İlahiye’ye dair ihbarat-ı gaybiyesi,
31. Hakaik-ı kevniye’ye dair ihbarat-ı gaybiyesi,
32. Umur-u uhreviye’ye dair ihbarat-ı gaybiyesi,
33. Kur’ân’ın şebâbeti,
34. Tabakat-ı beşerin hususi hisse-i fehmi,
35. Heyet-i mecmuasında râik bir selâset,
36. Fâik bir selamet,
37. Metin bir tesanüd,
38. Muhkem bir tenasüp,
39. Meziyet-i i’câziye,
40. Temsilat-ı kur’aniye.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü