"Şuursuz, ihtiyarsız, camid, basit olan esbab-ı tabiiyenin bütün akılları hayrette bırakan o enva silsilelerinin icadına kabiliyeti olduğu daire-i imkândan hariçtir." Anlamak zor, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İşaratü'l-İ’caz, ilmî bir eser olduğu için, herkesin her meselesini bir anda tam manasıyla anlaması mümkün değildir. Dolayısı ile sizin anlamamanız gayet normal bir durumdur. Devamlı ve dikkatli bir şekilde okumaya devam ederseniz, inşaallah hem iyi anlar hem de vehimlerden kurtulursunuz. Çünkü ilim vehmi tard eder, cehalet davet eder.
“Evet şuursuz, ihtiyarsız, camid, basit olan esbab-ı tabiiyenin bütün akılları hayrette bırakan o enva silsilelerinin icadına kabiliyeti olduğu daire-i imkândan hariçtir. Ve keza kudret mu'cizelerinden birer nakş-ı garib ve birer sanat-ı acib taşıyan o envaın ihtiva ettikleri efradın da ihtira ve yaratılışlarını o esbaba isnad etmek, yalnız bir muhalin değil, muhalatın en hurafesidir."(1)
Üstadımız burada hulasa olarak; şuuruz, iradesiz, ilimsiz, akılsız ve hayatsız basit tabiat kanunlarının ve sebeblerin, akılları hayrette bırakan san’at harikalarını icad edip yaratması aklen mümkün olmadığını izah ve ispat ediyor.
Evet, kâinatta var olan bütün kanunlar toplansa tek bir sineği, bir çiçeği veya bir arıyı icad edip yaratamazlar. Çünkü sinek, çiçek ve arıda öyle harika bir sanat ve hikmet bulunuyor ki, bunu da ancak sonsuz bir ilim, mutlak irade ve nihayetsiz bir kudret sahibi olan Cenab-ı Hak icad edip yaratabilir ve yaratmış.
"Her şeyi tabiat yapıyor" diyenler, çiçeği de tekâmül kanununun icad ettiğini iddia ediyorlar. Halbuki tekâmül kanunu dedikleri şeyin ne aklı, ne şuuru ne ilmi ne iradesi ne de kudreti bulunuyor. Bu vasıflardan mahrum olan basit bir kanunu ilah yerine koymak en büyük bir ahmaklıktır.
(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 21-22. Ayetlerin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü