"Taassub iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda." Burada geçen "taakkulde bitaraf" ifadesini açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"İtikadın başkadır, iltizamın başkadır. Her birinden çıkar bir halet."
"Salabet itikaddan, taassup iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda, tahayyülde safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir." (Sözler, Lemeat, Dimağda merâtib-i ilim muhtelifedir, mültebise.)
"Taakkul" akletme ve düşünme, "bitaraf" ise tarafsızlık ve taraf tutmama demektir. Yani bir şeyi tarafsız akletmek ve tarafsız bir şekilde düşünmek demektir.
Üstad'ımız burada dimağın yani anlama ve kavrama kabiliyetimizin mertebelerini analiz etmektedir.
Evvel tahayyül dediğimiz mertebedir ki, burada yapılacak işin sadece hayali kurulur. Burada herhangi bir kazanç ve istifade söz konusu değildir.
Sonra tasavvur dediğimiz hayal edilen şeye suret giydirme mertebesi gelir. Bu mertebede de insan herhangi bir nasip elde etmiş olmaz.
Sonra taakkul gelir ki, bu mertebede yapılacak iş ile ilgili tarafsız değerlendirme yapılır. Şayet burada yapılan tarafsız değerlendirmenin sonucu olumlu ise bir sonraki mertebe olan tasdike geçilir.
Sonra tasdik oluyor ki, artık yapılacak iş veya amel ile ilgili olumlu karar çıkmış olur.
Sonra tasdik edilen konu kalbe intikal ettirilir. İşte işin imtisal ve uyma dönemi, yani uygulama dönemi burada başlıyor. Şimdiye kadar uygulama alanına hizmet eden mertebeler vardı, lakin uygulama için onlar yeterli değillerdi.
Sonra iltizam gelir ki, kendisine bu işi lazım, vacib ve mecbur bilir.
Sonra itikat gelir ki, bu mertebe yapılacak işin, amelin veya çalışmanın hayatiyet kesbettiği ve ondan uzak durmanın mümkün olmadığı bir mertebedir.
Bu durumu şöyle bir misalle anlatmak mümkündür:
Bir adam kendisi ve ailesini doyuracak ve geçindirecek bir iş yapmak istiyor. Bu adam önce tarlasını ürün yetiştirmek için hayal etmeye başlıyor (Tahayyül). Sonra bu tarlada bölüm bölüm üreteceği mamülleri belirlemeye başlıyor (Tasavvur). Sonra bu işi yapıp yapamayacağı, altından kalkıp kalkamayacağını aklen tartmaya başlar (Taakkul). Yapabileceğine kanaati olumlu oldukta sonra yapma noktasında eğilimi olur (Tasdik). Sonra bunun yapılması için adım atmaya ve gerekli ciddi atılımları yapmaya başlar (İz'an). Sonra bundan vazgeçilmeyeceğini ve işin zaruri olduğunu ve artık bu işin devam etmesi gerektiğini savunmaya başlar (İltizam). En sonunda bu projenin hayatının meyvesi olduğunu, bunun için hayatını dahi feda etmeyi kabullenecek derecede sahiplendiğini ilan eder (İtikat).
İlave bilgi için tıklayınız:
- Dimağda İlim Mertebelerinin Mahiyeti (Video: M. KARAMAN)
- İnsan Bildiklerini Neden Yaşayamıyor? (Video: Dr. B. SABAZ)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü