"Tesanüd, hikmet-i âmme, inayet-i tâmme, rahmet-i vâsia, rızk-ı âmm, hayatlar, tasarruf, tahvil, tağyir, tanzim, imkân, hudus, ihtiyaç, zaaf, mevt, cehil, ibadet, tesbihat, daavat ve hâkezâ..." Buradaki "ihtiyaç ve cehil" konularını açar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Kâinat terkiplerindeki intizam, cereyan-ı ahvaldeki nizam, suretlerdeki garabet, nakışlarındaki ziynet, yüksek hikmetler, eşyadaki muhalefet ve mümaselet, câmidattaki muavenet, birbirinden uzak olan şeylerdeki tesanüd, hikmet-i âmme, inayet-i tâmme, rahmet-i vâsia, rızk-ı âmm, hayatlar, tasarruf, tahvil, tağyir, tanzim, imkân, hudus, ihtiyaç, zaaf, mevt, cehil, ibadet, tesbihat, daavat ve hâkezâ, pek çok sıfatlar lisanlarıyla Hâlık-ı Kadîm-i Kadîrin vücub ve vücuduna ve evsaf-ı kemaliyesine şehadet ettikleri gibi; Esmâ-i Hüsnâyı tilâvet ederek, Cenab-ı Hakka tesbih ve Kur'ân-ı Hakîmi tefsir ve Resul-i Ekremin (a.s.m.) ihbaratını tasdik ediyorlar."(1)

İnsanın gözünün görebilmesi için güneş ve ışığı lazım, ama güneş ne insanı tanıyor, ne onun gözünün ışığa ihtiyacı olduğunu biliyor ne de gözün yapısını biliyor. Bütün bunlara karşı cahil olmasına rağmen, göze mükemmel bir yardımda bulunuyor. Demek güneş göze kendi ilim ve kudretiyle yardım etmiyor, Allah tarafından yardım ettiriliyor.

O muhteşem Güneş, Dünya’yı ve diğer gezegenlerini çevirirken, ufak bir arının gözleriyle de ilgilenmekte, ışığından onu da faydalandırmaktadır.

Yüzümüzü yıkadığımızda ellerimiz birbiriyle yardımlaşırlar. İki el birbirini tanımadığı gibi, her ikisi de yüzü tanımazlar. O halde, bu yıkama işini kime vereceğiz? Elleri de, yüzü de bilen, bunların hepsine hükmü geçen bir ruh var ki, bu iş onun iradesiyle ve kudretiyle gerçekleşiyor.

Benzer münasebet bütün unsurlar arasında da mevcuttur. Mesela, toprak bitkilere annelik yapıyor, ama onları tanımıyor. Demek bu işi sevk-i İlahi ile yapıyor.

Kâinattaki her bir mahlûk, mutlak bir zayıflık ve ihtiyaç içinde yaratılmıştır. Bir ağacın meyve verebilmesi için, bütün sebeplere hükmetmesi gerekir. Mesela, elmanın kızarabilmesi için güneşi en az üç ay onun tepesinde tutabilmesi gerekir. Ağacın bunu yapması mümkün olmadığına göre, onun arkasında Allah’ın sonsuz kudreti güneş gibi parlıyor. Elmanın güneşe olan ihtiyacında Allah’ın isimleri tezahür ediyor.

Allah Vedud ve Rezzak ismi muktezasıyla ihsanda bulunmak istiyor. Mesela, elmanın olması için ağacı yaratıyor, ağacın beslenmesi için toprak ve mineralleri yaratıyor. Toprağın su ihtiyacını karşılamak için bulutları ve yağmuru, kızarabilmesi için güneşi istihdam ediyor. Baharın gelmesi için dünyayı güneşin etrafında döndürüyor. Böyle nice faaliyetlerin neticesinde o elma icad ediliyor.

“Ve keza, kâinat, umumî ve hususî, maddî ve mânevî pek büyük ihtiyaçlar içindedir. Gerek vücuduna ve gerek bekasına lâzım şeyleri, işleri görmekten âcizdir. Bu gibi matlublarının şuuru olmaksızın yerine getirilmesi, elbette Rahmân-ı Rahîm ve Vâcibü’l-Vücûd bir Sâni-i Hakîm tarafındandır.” (Mesnevi-i Nuriye)

(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Katre.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.566
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...