"Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbânî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır..." İkinci Şua, Birinci Makam, Birinci Meyvenin kısa bir izahını yapar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"BİRİNCİ MAKAMIN BİRİNCİ MEYVESİ"
"Tevhid ve vahdette cemâl-i İlâhî ve kemâl-i Rabbânî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır."(1)
Maddî ışık nasıl eşyayı görmemizi temin ediyor ise, tevhid de manevî bir ışık olup eşyanın hakikatini idrak etmemizi ve görmemizi temin ediyor. İmanın nuru ve tevhidin nazarı ile eşyaya bakanlar, ondaki mükemmel san’atı, sayısız hikmeti idrak ederler.
Mesela, bir elmaya iman ve tevhid nazarı ile bakıldığı zaman, onun bütün kâinatla alâkalı olduğu, bütün kâinattan süzüldüğü, Allah’ın bütün isim ve sıfatlarına işaret ettiği bir levha ve ayna şekline girer. Şöyle ki:
Mesela, bir elmanın yaratılması için, kâinatın bütün çarklarının ve unsurlarının bir fabrika gibi çalışması gerekiyor. Güneş, su, hava, toprak, elementler, hassas bir nizamla ve ölçülü bir şekilde beraber hareket etmeden o elma vücut bulamaz. Bir elmanın vücut bulması için bütün kâinata ve sebeplere hükmetmek iktiza ediyor. Demek elma öyle bir san’at ki, kuvvetli bir şekilde bize tevhidi ihtar ve ikaz ediyor. Allah elmayı tevhid mânasını ihtar ve ikaz etme noktasından kâinat kadar beliğ ve fasih yapmıştır.
Bütün kâinatın tedbir ve dizgini Allah’ın sonsuz ilim, irade ve kudretinin elindedir. Allah bu sonsuz sıfatları ile elmayı yaratırken bütün kâinatı, o elmanın meydana gelmesi için istihdam ediyor. Bu mâna akla gayet mâkul ve kolaydır.
Tevhid bir ışık, elma ise ışığın üstüne düştüğü bir san’attır. Her ikisi birbirlerini tamamlıyor, birisi olmasa maksat anlaşılmaz. Elmayı en ince teferruatına kadar inceleyen bir ilim adamında iman gözlüğü yoksa elmadaki bu tevhid yazılarını okuyamaz. Sadece elmanın maddesini anlar, ama o elma üstünde tecelli eden Allah’ın binlerce isminin mânasını ve hakikatini göremez.
Tevhid iksiri ve ışığı olmadan kâinatın sırları ve hikmetleri anlaşılmaz. Üstad Hazretleri bu Birinci Meyve'de tevhid iksiri ve ışığını üç hâdise üstünde gösteriyor:
Birincisi, bir yavrunun harika bir şekilde rızıklandırılması, ikincisi bir hastanın harika bir şekilde şifalandırılması ve üçüncüsü olarak bir adamın hidayet nimetine erişmesindeki harika ve mükemmel nimetler ve tevhide olan işaretler iman gözlüğü ile gösteriliyor.
Şayet bu üç küçük hâdiseye iman ve tevhid gözlüğü ile bakılmaz ise orada parlayan harika delil ve işaretler söner, o nimetler âdi ve basit sebeplerden bilinir.
(1) bk. Şualar, İkinci Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü