"Ücret-i maneviye, o tükenmez hazine-i rahmetinde baîd değil ki bulunmasın." Diğer ziruh ve hayvanatın da istidatlarına göre manevi ücretlerinin olacağı ifade edilmektedir. Bunu nasıl anlamalıyız?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Canlıların her bir nevi ayrı bir âlemdir. Bizler, hayvanların her bir nevinin bu dünya hayatından nasıl bir haz aldıklarını bilemediğimiz gibi, âhiretteki manevî ücretlerini de idrak edemeyiz.
Şu var ki, semada uçan bir kuşla, denizde yüzen bir balığın yahut ormanda gezen bir ceylanın, bu dünya hayatından aldıkları lezzetler ve hazlar birbirinden farklı olduğu gibi, bunların âhiretteki manevi lezzetleri de her birinin istidadına göre farklılık arz edecektir. Biz ancak bu farklılığın olması gerektiğine aklen hükmedebiliriz. Ama bu farklı lezzetlerin ve zevklerin mahiyetini ve keyfiyetini anlamamız mümkün değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yazar:
Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.199
Yorumlar
Bu cümlede ziruh ile hayvanatı ayrı zikrediyor; buradaki "ZİRUH" ifadesinden kimleri anlayacağız ve bitkiler de (fırtınada devrilen ağaçlar vs.) dahil midir buna?
"Öyle de, sair zîruh ve hayvanatın dahi, kendilerine mahsus vazife-i fıtriye-i Rabbâniyelerinde ve evâmir-i Sübhâniyenin itaatlerinde telef olan ve şiddetli meşakkat çeken zîruhların, onlara göre bir çeşit mükâfat-ı ruhaniye ve onların istidatlarına göre bir nevi ücret-i mâneviye...."
Bitkilerin şahsi birer ruhları olmadığı için ziruh kapsamına girmezler. Ziruh denilince akla insanlar, cinler, melekler ve hayvanlar geliyor. Kur'an da ya da hadiste başka bir türden bahsedilmiyor.