"Ve keza, ذٰلِكَ işaret-i hissiyeye mahsus iken, işaret-i akliyede kullanılması, tâzim ve ehemmiyeti ifade ettiği gibi, mâkul olan Kur’ân’ı, mahsus suretinde göstermesi..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ve keza, ذٰلِكَ işaret-i hissiyeye mahsus iken, işaret-i akliyede kullanılması, tâzim ve ehemmiyeti ifade ettiği gibi, mâkul olan Kur’ân’ı, mahsus suretinde göstermesi, Kur’ân’ı, ezhan ve enzârın nazar-ı dikkatine arz etmekle tesettürü icap eden hile, za’fiyet ve sair çirkin şeylerden münezzeh olduğunu izhar ve itiraf ettirmektir."(1)
Zalike: Uzaklık ifade eden işaret zamiridir. Bu zamiri, mekân uzaklığı değil, nakıs ve eksiklikten uzaklık anlamında sarf edildiğinden, hem hürmet ve hem de tazim ifade eder. Hisse hitap ettiği, yani duyularla görülebilecek bir şeyi göstermesi gerekirken, akla işaret ve havale edilmesi, akla büyüklüğünü ve önemini bildirmek içindir. Akılla anlaşılabilen ve akılla hürmeti takdir edilebilen Kur'an'ı, mahsus, yani hissi bir obje gibi takdim etmesi ise, nazar ve zihinlerin dikkatini Kur’an üzerine çekerek, gizli kalma kabiliyetinde olan hile ve zafiyet ve aldatma gibi şeylerin Kur’an'dan uzak ve imkansız olduğunu ortaya koymak ve onların dili ile itiraf ettirmek içindir.
Yani tabiri caiz ise, nasıl bir malı satın alırken enine boyuna inceleyip tetkik ve tahkik ettikten sonra alırız. Kur’an da bizi böyle bir harekete davet ediyor. Âdeta bütün his ve duygulara hitap eden bir kudsi mal gibi. Pazarlarda nasıl kusurlu ve çürük mallar gözden, kulaktan kaçırılır, saklanmaya çalışılır. Kur’an ise, bu gibi şüphe ve evhamları def etmek için malını saklamıyor, sergiliyor, "alın bakın, hür bir akılla takdir edin" diyor.
(1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Sûresi 2. Âyetin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
İşaret-i hissiyeye mahsus iken, işaret-i akliyede kullanılması ve mâkul olan Kur’ân’ı, mahsus suretinde göstermesi, ذٰلِكَ 'nin kendisinden mi anlaşılmaktadır. Manaları itibariyle, La Raybe Fih ile işaret-i akliyede ve hüdellilmüttakin ile işaret-i hissiyede kullanılmıştır manasına gelebilir mi acaba?
Yani -zalike- işaretiyle o kitap ifadesi işaret-i hissiyeye mahsus iken,
ZALİKE'nin işaret ettiği;
Kendisinde şüphe olmayan kitaptır cümlesi ile makuliyet,
Müttakiler için yol göstericidir cümlesi ile de Kur'anı mahsus suretinde göstermiştir denilebilir mi?
Çünkü 1. cümledeki süphe akıl ile ilişkiliyken, 2. cümlede müttakiler için kitap olması somut bir manayı ifade etmiş gibi.
Ya da makul ve mahsus olması manası sadece ZALİKE'nin kendisi ile mi kastedilmiştir.?