"Ve keza ذٰلِكَ’nin ل vasıtasıyla ifade ettiği bu’d, Kur’ân’ın kemâline delâlet eden ulüvv-ü rütbesine işarettir." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Arapça’da müfred - müzekker olarak (çünkü Kur’an kelimesi de müfred - müzekkerdir) işaret isimleri yakından uzağa şu şekilde sıralanır:
ﻫﺫﺍ (bu) → ﺫﺍ (şu) → ﺫﺍﻚ (o) → ﺫﻠﻚ (o) (uzak)
Görüldüğü gibi en uzağı ifade için ﺫﺍﻚ kelimesine ﻞ harfi eklenir.
Bu uzaklık Kur’an, arş-ı a’zamdan ve ism-i a’zamdan gelmiş bir Kelamullah olduğundan ulüvv-ü rütbesine işaret olduğu gibi(1), mükelleflerin zaman ve mekanca hitabın vakit ve mahallinden ırak bulunduğuna da işarettir.(2)
Fakat bu uzaklık, kalbin telefonuyla vasıtasız münacat eden bir velinin ﺤﺪﺜﻧﻲ ﻗﻠﺑﻲ ﻋﻥ ﺮﺑﻲ / kalbim benim Rabbimden haber veriyor.(3) demesine mani değildir. Zira bu uzaklık şahısların canibindendir, yoksa Allah'ın veya Kur'anın canibinden değildir. Evet Allah bize bizden daha yakın olduğu halde biz O'ndan nihayetsiz uzağız. Güneşin ışık ve ısısıyla bize yakın olup, bizim ondan çok uzak olmamız gibi....
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, Yirmi Beşinci Söz, Mukaddime.
(2) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi, 21-22. Ayetlerin Tefsiri.
(3) bk. Sözler, On İkinci Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü