"Yüz sahife tefsirim ona kâfi gelmedi. Senin gibi ruhani ilhamları ziyade; ben istiyorum senden tafsil ile beyanı." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ey sâil-i misalî! Sen ki îcaz istedin, ben de işaret ettim. Eğer tafsil istersen, haddimin haricinde!.. Sinek seyretmez âsumanı.
Zira o kırk enva-ı i’cazından yalnız bir tekini ki cezalet-i nazmıdır; İşaratü’l-İ’caz’da sıkışmadı tibyanı.
Yüz sahife tefsirim ona kâfi gelmedi. Senin gibi ruhanî ilhamları ziyade. Ben istiyorum senden tafsil ile beyanı!" (Sözler, Lemeât, Îcaz ile beyan i’câz-ı Kur’ân.)
Kur’an’ın her bir suresi, her bir ayeti ve hatta her bir harfi hakikat ve feyiz hazinesidir, nice derin manaları ihtiva etmektedir. Bazen bir tek harf, -“besmele” deki be harfi gibi- bir sahife kadar hakikatleri ders verir. Onun her bir harfi, bir havz-ı ekberdir; feyiz ve bereket suyu oradan gelip, kalplere ve ruhlara akar. O leziz bir kevserdir; suyundan içmekle doyulmaz.
Kur’an, uçsuz bucaksız bir okyanustur; her âlim istidat ve kabiliyeti nisbetinde onun derinliklerine dalar ve oradan dünyevi ve uhrevi saadete vesile olacak nice zümrütler, mercanlar ve yakutlar çıkararak insanlığın istifadesine sunar. Yazılan bütün tefsirler o okyanustan ancak bir damladır.
Bu mana ve incelikler müthiş bir beyan gücü ile mucizevi bir şekilde ifade edilmiş. Müçtehidler ve müfessirler, ayetlerin bu derin mânalarını ve inceliklerini ifade ediyorlar. Her müfessir ayetlerin sayısız manalarından ve inceliklerinden ancak kendi ilimleri nisbetinde izah edebiliyorlar.
"Yüz sahife tefsirim ona kâfi gelmedi. Senin gibi ruhani ilhamları ziyade; ben istiyorum senden tafsil ile beyanı." Bu ifadede, "i’caz-ı Kur’an’ı beyan et" diyen gaybî zata sanki bir rica var. Yani senin gibi ruhani ilhamı keskin olanlar daha ziyade tefsir eder, demek istiyor.
Rüyada görülen bu zatın kim olduğu ifade edilmediği için, herhangi bir tahminde bulunmamak daha doğrudur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü