"Zira bir milletin mizacı o milletin hissiyatının menşei olduğu gibi, lisan-ı millîsi de hissiyatının mâkesidir." cümlesini açıklar mısınız, "lisan-ı milli" kavramının kullanılmasının sebebi nedir?
Değerli Kardeşimiz;
"Hal böyle iken, Araptan olmayan dahil ve tufeylî ve acemîler belâgat-ı Arabiyede üdeba sırasına geçmeye çalıştıklarından, iş çığırdan çıktı. Zira bir milletin mizacı o milletin hissiyatının menşei olduğu gibi, lisan-ı millîsi de hissiyatının mâkesidir. Milletin emziceleri muhtelif olduğu gibi, lisanlarındaki istidad-ı belâgat dahi mütefavittir-lasiyyemâ Arabî lisanı gibi nahvî bir lisan olsa."(1)
Üstad Hazretleri burada "Her milletin ana dili, karakter ve mizacının bir yansımasıdır." diyor. Demek milli seciye ve karakterler dilde bayraklaşıp orada görünür hale geliyor.
Üstad'ın Risale-i Nurları Türkçe kaleme alması, Anadolu topraklarında milli dilin Türkçe olduğuna bir vesikadır. Diğer diller ise bu topraklarda Türkçe dilinin hakimiyeti ve etkisi altındadır.
Ama her milletin kendi ana dilini özgürce kullanıp geliştirmesi, en tabi haklarıdır.
İslam milletinin ibadet dili de Kur’an dili olan Arapçadır. İbadet ve İslamiyet noktasından, diğer diller Arapça dilinin hakimiyeti altındadır.
(1) bk. Muhakemat, İkinci Makale (Unsuru'l-Belagat) Birinci Mesele.
İlgili ders videosu için tıklayınız:
- Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (25. Bölüm).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü